Milyarder Bebek Babası - Kitap kapağı

Milyarder Bebek Babası

Yoland Zawadi

0
Views
2.3k
Chapter
15
Age Rating
18+

Summary

Yirmi iki yaşındaki Isabella, ona berbat davranan erkek arkadaşından artık bıkmış usanmıştı. Bir gece, bekâretini hiç tanımadığı bir adama sunarak bunun intikamını almaya karar verdi! Ama gelişigüzel seçtiği bu adamın dünyanın en güçlü adamlarından biri olduğundan ya da bir gecelik şehvetinin seksten çok daha derin bir bağa dönüşeceğinden habersizdi…

Yaş Sınırı: 18+

Fazla göster

43 Chapters

Chapter 1

Bir

Chapter 2

İki

Chapter 3

Üç

Chapter 4

Dört
Fazla göster

Bir

ISABELLA

“Sana bir içki de ben ısmarlayayım mı? İhtiyacın varmış gibi görünüyor.”

İçtiğim biradan başımı kaldırdığım anda gri gözlü çok yakışıklı bir adamla karşılaştım. Mükemmel çene çizgisinde kirli sakalları vardı.

Dolgun dudakları oldukça davetkâr görünüyordu. Dudaklarının hissini, hatta daha iyisi, onları dudaklarımda hissetmenin nasıl olacağını hayal ettim.

“Küçük hanım?” Seksi sesini duyunca sapkın düşüncelerimden aniden uzaklaştım. Sarhoş olmama rağmen evde beni bekleyen o pisliği bir türlü aklımdan çıkaramıyorum. Belki de kafamı dağıtmam gerekiyordu.

Ona, “Ne?” diyerek çıkışsam da yakışıklı yüzünde aptal bir sırıtış belirdi. Neden bu kadar mutluydu? Nihayetinde mutluluk anlıktı ve hayat her zaman güllük gülistanlık değildi.

“İçki ister misin diye sordum. Ama beni kesmekle meşgul olduğundan sorumu duymamış olabilirsin.” Ukala gülümsemesi beni rahatsız etti.

O ifadeyi yüzünden silebilmek için neler yapardım. Ya da o ifadeyi silmeden önce onu öpebilirdim.

Cık, diyerek reddedercesine başımı salladım. “Bu kadar büyük bir egoya sahip olman çok yazık. Aslında içkiden daha fazlasına hazır olabilirdim.”

Mekândan ayrılmaya hazır bir şekilde ayağa kalkıp çantamı aldım. Kısa siyah elbisem otururken yukarı çıktığı için eteğimi çekiştirdim.

Elbiseme çekidüzen verdikten sonra başımı kaldırınca adamın gri gözlerinin bacaklarıma kilitlendiğini gördüm.

Sırıtma sırası şimdi bendeydi. “Yoksa gördüklerin hoşuna mı gitti?” Normalde hiç böyle biri değildim. Kimseyle flört etmezdim. Yine de Ian beni aldattıktan sonra nispeten cüretkâr birine dönüşmüş sayılırdım.

“Açıkçası evet. Vücudun beni azdırıyor bebeğim. Ereksiyonumla acilen ilgilenmelisin,” dedi.

Bana yaklaşıp kollarını belime sardı. Popomun sağ yanağını sıkıca kavrayarak avuçladı. Şok içinde ona bakarak kaslı vücudunu kendimden uzaklaştırdım.

Kulağıma yaklaşarak boğuk sesiyle, “Bunu istediğini biliyorum,” diye mırıldandı. Merkezime üşüşen sıcaklığın etkisiyle bacaklarımı birbirine bastırdım.

Kendi kendime, Benim neyim var böyle? ~diye sordum. Kendimi dizginlemeye çalışarak gözlerimi kapattım. Ama alkol her şeyi daha da kötüleştiriyordu.~

Uzun sıcak parmaklarıyla elbisemi yukarı iterek klitorisimi okşamaya başladı. Zevk içinde inlerken onu yakasından tutup kendime çekerek dudaklarına yapıştım.

Kulübün aydınlatması loş olduğundan ve herkes kendi işine baktığından etraftakilere aldırış etmedim. Klitorisimi dairesel hareketlerle bir süre okşadıktan sonra parmağını içimde hissettim.

Daha fazla dayanamayacaktım. Biraz sonra herkes ne yaptığımızı fark edecekti.

“Haydi gidelim buradan.” Seksi adam resmen aklımı okudu. Başımı onaylarcasına sallayıp yere düşürdüğüm çantamı aldıktan sonra, kulüpten çıkıp onu üstü açık kırmızı bir arabaya kadar takip ettim.

Araba oldukça pahalı duruyordu. Sırf kadınları yatağına atmak için parasıyla hava attığına kalıbımı basardım.

Beş dakikalık heyecan dolu yol boyunca arabada sessizce oturduk. Oturduğu binaya ulaştığımızda asansöre bindik.

Asansörün kapıları kapanır kapanmaz beni kendime çekerek tutkuyla dudaklarıma yapıştı.

Ellerini baldırlarıma yerleştirdikten sonra, bacaklarımı hafifçe çekerek onları beline dolamamı işaret edince dediğini yaptım.

Asansörün kapıları açılınca doğrudan çatı katına çıktığımızı fark ettim. Yine de ben etrafa bakmaya fırsat bulamadan, beni bir kez daha dudaklarına çekti.

Dudaklarımdan ayrılıp öpücükler eşliğinde çenemden geçerek boynuma kadar inerken zevk içinde inliyordum. Gömleğinin düğmelerini açmaya başladığıma elimi tuttu.

Dar elbisemi çekiştirerek hızla çıkarınca üzerimde yalnızca siyah dantelli tangamla kalakaldım. Vücudumun her zerresini gözleriyle adeta yiyip bitirirken, ben de içgüdüsel olarak ellerimi göğüslerime götürdüm.

Boğuk sesiyle, “Kendini saklama,” deyince ellerimi üzerimden hemen çekerek iki yanıma bıraktım.

Yavaşça ona doğru yanaşıp gömleğinin düğmelerini açmaya başlasam da bu faslın çok uzun sürdüğünü hissedip gömleğini sertçe iki yana çektim. Bunu yapmamla düğmeler etrafa uçuştu.

Ne yahu? Sonuçta ben sabırsız bir kadındım.

Ayrıca onun oldukça varlıklı bir adam olduğunu halihazırda anlamıştım. Kendine başka bir gömlek alabilirdi. Diz çöküp kemerini açmaya başladığımda bana sırıtarak baktı. Otuz saniye içinde tasarım pantolonuyla Calvin Klein iç çamaşırını yere indirdim.

Önümdeki manzara karşısında gözlerim fal taşı gibi açıldı. Buna imkân yoktu. Kesinlikle içime sığmayacaktı. Tanrı aşkına, ben hâlâ bâkireydim! Paniklemiş suratımı fark edince sırıttı.

“Ne? Yoksa daha küçük olmasını mı bekliyordun?” Gözlerimi devirdikten sonra uzun penisine baktım. Kendi kendime, Bunu yapmak zorundayım,~ dedim.~

Ian'ı unutmalıydım.

Hafifçe titreyen parmaklarımla penisini kavrayarak onu kararlılıkla sıvazlamaya başladım. Ben bile ne olduğunu anlayamadan, kendimi onu ağzıma alıp hayatım buna bağlıymış gibi emerken buldum.

O da titrek bir nefes eşliğinde saçlarımı sertçe kavradı. O saçımı çekerken hayatım boyunca ilk defa kontrolün bende olduğunu hissettim. Bu oldukça güzel bir histi.

Kasları iyice gerilince beni kaldırıp öptüğü sırada yatağa yatırdı. Parmaklarını klitorisime götürüp sırılsıklam olmama rağmen beni tekrar okşamaya başladı.

Sabırsızlık içinde, “Prezervatif?” diye sordum. Artık beklemek istemiyordum. Ayağa kalktığı anda soğuk havanın çıplak tenime temas ettiğini hissettim. Titrememi bastırmaya çalıştım.

Yatağın başucundaki komodinden bir paket alıp onu dişiyle yırtarak açtı. Prezervatifi takıp tekrar yanıma geldi.

Kalp atışlarım inanılmaz hızlanmıştı. Bekâretimi resmen hiç tanımadığım birine verecektim.

Bir bacağımı omzuna yerleştirip kocaman penisini tek hamlede içime soktu.

Hissettiğim yakıcı acının etkisiyle neredeyse çığlık atacaktım. Gözlerim dolsa da gözyaşlarımı bastırmaya çalıştım. Acı nihayet yatıştığında onun hareket etmediğini fark ettim.

Hamle yapmayı denememe rağmen dehşet içinde bana bakarak beni olduğum yere sabitledi.

“Sen bakire misin?” Gözlerimi devirerek başımla onayladım. Ayağa kalkmaya çalışsa da onu tuttum.

“Zaten içimdesin, devam edebilirsin. Buna ihtiyacım var.” Çaresiz gibi görünmem umurumda değildi. Sadece Ian’ın ihanetini unutmalıydım.

“Neden hiçbir şey söylemedin?” Omuzlarımı silkip bedenimi hareket ettirerek onu devam etmeye zorladım. Böylesi işkenceden farksızdı.

O hamlemi fark edince çok geçmeden işe koyulduk. Bunu kaç sefer tekrar ettiğimizi hatırlamıyor, yalnızca tamamen tatmin olmuş ve doymuş hissettiğimi biliyordum.

Ve o gün ilk defa, beni aldatan aptal erkek arkadaşım Ian’ı unuttum.

***

Tanıdık olmayan bir yatakta uyanınca kıpırdandığımda belimde bir ağırlık hissettim. Aşağı baktığımda kaslı bir kolu ve çıplak olduğumu gördüm!

Dün gece yaşananlar zihnimde bir anda beliriverdi. Kendimle ilgili her zaman sevdiğim bir yanım, asla akşamdan kalma olmamamdı.

O hareketlenince mümkün olduğunca sessiz olmaya çalışarak, koca çatı katının etrafına dağılmış kıyafetlerimi aradım. Bu adamın ne kadar zengin olduğunu kestirmeye çalışarak etrafı bir süre inceledim.

Asansöre binip olabildiğince hızlı bir şekilde binadan ayrıldım. Elveda, yakışıklı.

Sonraki bölüm
App Store'da 5 üzerinden 4.4 puan aldı.
82.5K Ratings
Galatea logo

Sınırsız kitap, sürükleyici deneyimler.

Galatea FacebookGalatea InstagramGalatea TikTok