Alfa Malik - Kitap kapağı

Alfa Malik

Midika Crane

0
Views
2.3k
Chapter
15
Age Rating
18+

Summary

Aria’nın tek gecelik ilişkilere ilgisi yoktu. Yalnızca gerçek aşkı bulmak istiyordu. Ancak Aşk Sürü’sünün uçkuruna düşkünlüğüyle bilinen Alfa’sı Malik, sürünün yeni lunasını bulmak için yarışma düzenlediğini duyurduğunda en iyi arkadaşı Alexa onu başvurması için ikna edecekti. Yarışmaya seçilmesi ve apar topar Aşk Sürüsü’ne götürülmesi onu şaşırtacaktı. Rekabet Aria'nın düşündüğünden daha ateşli geçecekti. Peki Aria, Aşkın Açlık Oyunları'nda galip gelebilecek miydi?

Fazla göster

Birinci Bölüm

Uyarı: Bu hikâyenin Alfa Kaden'in sürükleyici ve yeniden tasarlanmış bir uyarlaması olan Alfa’nın Esiri ile doğrudan bağlantılı olmadığını lütfen unutmayın. Yazarın Alfa Serisi'nin orijinal versiyonunun bir parçası olan bu bağımsız hikâyenin tadını çıkarabilirsiniz! Not: Bu hikâye yazarın orijinal sürümüdür ve sesli değildir.

Aria

“Neye ihtiyacın var biliyor musun?” diye sordu Alexa. “Seks!”

Kafamı kaldırıp her zamanki gibi elinde dergiyle yatağımda uzanan arkadaşıma baktım. Kafasını öne eğmişti ve sarı saçları yatağıma düşüyordu.

Alexa. Ailelerimiz bizden önce tanışmıştı. Anaokulundayken tüm o arkadaşları ve evindeki özel yüzme havuzuyla oldukça korkutucuydu.

Başta arkadaş olmak zorunda kalsak da birinci sınıfın ilk gününde birbirimize ihtiyacımız olduğunu fark etmiş, o zamandan beri arkadaşlığımızı sürdürmüştük.

Yine de beni hâlâ korkutuyordu. Bana göre sadece kusursuz değil, aynı zamanda etkileyici ve özgüvenliydi. Sık sık konuşması kolay bir insan olduğum söylenirdi ama o bambaşka bir hikâyeydi.

Bazı insanlar beni Alexa’nın arkadaşı olarak tanıyordu çünkü dış dünyada tutunabildiğim tek dal oydu.

Görünüşümüz tamamen farklı olmasına rağmen bir elmanın iki yarısı gibiydik.

“İhtiyacım yok.”

“Evet, var,” dedi. “Bu dergide öyle yazıyor.”

Çarşafların yarısını ve yastığımı beraberinde getirerek yatağımda doğrulmasını izledim. Dergiyi bana fırlattı.

Bahsettiği sayfada üç olası cevaptan oluşan bir test vardı.

“Buraya bakarsan kitap seven, yemek pişiren ve cuma geceleri dışarı çıkmayan kızların şehvetli, sert bir sekse deli gibi ihtiyaç duyduklarını söylüyor...”

Parlak sayfaların parmaklarımdan kaymasına izin vererek dergiyi kapattım.

“Kafayı yemişsin. Mesele seks yapmak değil, gerçek eşini bulup ona...”

“Aşık olmak,” deyip benim yerime cümleyi bitirdi. Bunu birbirimize çok yapardık. “Evet, evet, anlıyorum.”

Alexa’nın döktüğü şarabı temizlemeye çalıştığım yerden kalkıp dergiyi masama fırlattım.

Alexa’nın bu şeylerin neden işe yaradığını düşündüğünü bilmiyordum ama bana tavsiye verecek değillerdi.

“Eşimi beklemeyi tercih ederim. Bu sarhoş olup yabancılarla sevişmemek anlamına geliyorsa benim için sorun yok,” dedim.

Alexa gözlerini bana dikti. Daha yeni konuyla alakalı pek sevmediğim bir şarkı açmıştı. Bu konuşmayı ilk kez yapmıyorduk.

Her zaman böyleydi.

“Sen çok... Sıkıcısın!”

“Hayır,” dedim, saçlarımı geriye atıp omuzlarımı düzeltirken. “Temkinli ve aklı başında davranıyorum.”

Alexa gözlerini tekrar devirdikten sonra önüme geçip omuzlarımdan tuttu.

Sanki bunu yapmak dediğini anlamamı sağlayacakmış gibi omuzlarımdan sallıyordu. Gözlerindeki ciddiyet biraz da olsa ürkütücüydü ancak ben şu anki hâlimden memnundum.

“Çılgınca bir şey yapman gerekiyor...” dedi. Kaşlarını öyle bir kaldırmıştı ki sanki o bir seri katildi ve ben de hayatımı bağışlaması için yalvarıyordum.

Aniden eve girer girmez çantasını fırlattığı masama baktı. Sonra elinde şarap şişesiyle masanın üzerindekileri kurcalamaya başladı.

“Belli ki sarhoşsun,” diye mırıldandım kafamı ona doğru sallarken. “O yabancıların kalmaları için evime girmelerine izin verdiğim zamanı hatırlıyor musun?

“Sonra beni aptal yerine koyup ortadan kaybolduklarını?”

O zamanlar Alexa evimdeki odaları kiralamanın ekstra gelir için mantıklı bir şey olduğunu söylemişti ancak hatalı olduğunu birinci elden görmüştük.

Bu onu bir süre susturdu. Ta ki şu ana kadar...

“Bak!” diye bağırdı elindeki bir kâğıt parçasını havaya kaldırırken. “Buna başvuracaksın!”

Kâğıdı elinden aldım. Üzerinde Aşk Alfa'sının renkli bir resmi vardı. Herkesin neler yaptığını bilmesine rağmen son derece yakışıklı görünüyordu.

Altında bir çeşit yarışmayla alâkalı bir şeyler yazıyordu.

“Eşini bulmaktan vazgeçti, bu yüzden bir sonraki Luna'nın kim olacağını görmek için bir yarışma düzenliyor! Bu da dahil olmak üzere herhangi bir sürüden olabilir. O şanslı kız sen ya da ben olabilirim!”

Alexa kadar heyecanlanmamıştım. Hatta burun kıvırdım. “Hayır, teşekkür ederim.”

“Dinle Aria, o Alfa. Alfa!” diye haykırdı yanakları kızarmış bir şekilde. “Yatağına girmek bir yana, yanına nasıl yaklaşabiliriz ki?”

“Asla,” diye homurdandım.

Alexa kulaklarımı sağır edecek şekilde cırladı. Aynı yaşlarda olduklarını anladığında çocuk daha Alfa olmadan ona abayı yakmıştı. Sadece gözlerime inanamıyordum. Aşkı için bir yarışma mı düzenliyordu?

Aynen. Eğer birimiz seçilirse bu ani zenginlik ve şöhret demek. Ve... Seksi bir Alfa...”

Devam ediyordu. Sevgiliden ziyade bir lider olarak gördüğüm adam hakkında durmadan konuşuyordu. Bir sürü kızla oynaştığını biliyordum ve doğrusunu söylemek gerekirse bu hoşuma giden bir şey değildi.

Tek istediğim kendi eşimi bulmak iken Alexa kadar istekli kızlara karşı yarışmanın ne anlamı vardı?

“Peki ya eşim? Bu onu bulma şansından vazgeçmek anlamına geliyor,” dedim.

“Ne yazık! Bu bir Alfa! Ben dün başvurdum, sen de başvurmalısın!” diye ısrar etti parmağının ucuyla kâğıdı gösterirken.

Yutkunarak küçük yazıya baktım. Her sürüden bir kız seçilecekti. Başvuranların vajinası olması tek kriteriydi sanırım.

“Her sürüden iki tane,” diye tekrarladım. “Bu demek oluyor ki seçilme olasılığımız kelimenin tam anlamıyla milyonda iki.”

“Demek istediğim de bu. Seçilme ihtimalin çok düşük. Bu sürüde bir yaz geçiriyor olurduk,” dedi Alexa heyecandan titreyen sesiyle.

Yatak odamın penceresinden dışarı bakarak iç çektim. Sokakları beyaza bürümüş kar ağır ağır yağıyordu.

Yaz asla gelmeyecekti... Ve asla böyle bir şeye seçilmeyecektim.

“Eğer yaparsam çeneni kapatır mısın?” diye sordum.

Alexa mutlu bir şekilde alkışladı. “Milyonlarca kez, evet!”

“Peki,” dedim. “Başvuracağım.”

Sonraki bölüm
App Store'da 5 üzerinden 4.4 puan aldı.
82.5K Ratings
Galatea logo

Sınırsız kitap, sürükleyici deneyimler.

Galatea FacebookGalatea InstagramGalatea TikTok