Xavier Gibi Biri - Kitap kapağı

Xavier Gibi Biri

Ava Star

Bölüm 2

MELODY

Sadece birkaç saat önce tanıştığım bir yabancıyla öpüşüyordum. Dudaklarımı aralayan diline izin verdim. Sanki şehvetli dudakları benimkileri yutuyordu.

Elleri belimi sıkıca kavrarken ben de kendiminkileri kaldırıp koyu renkli saçlarına daldırarak onu kendime çektim.

Ağzı çenemin izini sürerek boynumdan aşağı doğru hareket etti. Kulağımın hemen altındaki noktaya ulaştığında inledim.

Bize asansörün geldiğini söyleyen ding sesini duyunca birbirimizden uzaklaştık. Gözleri her hareketimi takip ediyordu. Yeşil gözlerinde tutku ve arzuyla bana bakıyordu.

Odaya vardığımda çantamdan anahtarı zar zor çıkardım. Heyecandan ellerim titriyordu.

Titreyen ellerimi görünce, “Bana bırak,” diyerek anahtarı elimden aldı. Kapı gıcırtıyla açılırken içeri girdim ve Xavier de kapıyı arkamızdan kapattı.

“İçecek bir şey ister misin?” diye sormak için ona döndüğümde gözlerinde gördüğüm tek şey açlık ve tutkuydu. Cevabını beklemeden kendime bir kadeh doldurup tek seferde içtim.

Başını sallayarak teklifimi geri çevirdi. Bana bakarken zor nefes alıyor gibiydi; gözleri eskisinden daha koyulaşmıştı.

İleriye uzanıp beni kendisine çekerek ağzını benimkine bastırdı. Dilimi dudaklarımı aralamam için yalvarıyor gibiydi. Zevk içinde inledim ve Xavier de elini bacaklarım arasına sokarak labiamı okşamaya başladı.

Hızlı hareketlerle baş parmağını klitorisime dayayıp parmaklarını içime soktu. Yüksek bir inlemeyle başımı geriye attım.

Xavier kulağıma eğilerek, “Tanrım, çok ıslaksın,” diye mırıldandı. Parmaklarını içimden çıkarıp her parmağını sanki hayatının en lezzetli şeyini yiyormuş gibi yalamaya başladı.

Burnunu boynuma dayayarak, “Tadını beğendim,” dedi. Kulağımın arkasından başlayıp gıdıklayıcı öpücükler bırakarak çenemin hemen altındaki bir noktaya kadar indi.

“Tadın o kadar güzel ki seni tüm gün boyunca yiyebilirim.”

Kıyafetlerimizi çıkarmak için birbirimize yardım ettik. Sonunda çıplak kaldığımızda gözleri vücudumun her yerini inceledi.

Gözlerimin çıplaklığında dolaşmasına izin verdim. Uyluklarına ve bacaklarının arasındaki penisine bakarken içime bir sıcaklığın yayıldığını hissettim.

Xavier, “Çok güzelsin,” dedi bu sefer sesinde sert bir tınıyla. “Lanet olsun, çok güzelsin.”

Dudakları benimkine değdiği anda sanki ruhumun bedenimden söküldüğünü hissettim. ayırdı. Ağzına karşı inledim ama dudakları sözlerimi yuttu.

Beni gelin tarzında kucağına alarak yavaşça yatağa bıraktı. Daha sonra vücudunu bacaklarımın arasına yerleştirip dudaklarıma uzanarak yavaşça öptü. Saniyeler içinde öpücükler daha ateşli olmaya başlamıştı.

Sanki susuzluğunu gideren bir çöl aslanı gibi öpüyordu dudaklarımı.

Göğsümü eline alarak başparmağını meme ucumun üzerinde yuvarlamaya başladı. İnleyerek sırtımı yataktan kaldırmaya çalıştım. Her hareketi göğsümden klitorisime kadar beni etkiliyordu.

Boynumu ve köprücük kemiğimi öperek göğsüme doğru ilerledi. Elini belime koyarak bedenimi kendininkine çekti.

Göğüslerimi ellerine alıp onlara baktı. Dudaklarını yalayarak bana bakıp, “Çok güzeller,” diye mırıldandı.

Sağ meme ucumu ağzına alıp emmeye başladığında dilinin verdiği hazla kıvranıp inlemeye başladım.

Büyük ellerinin baş parmakları meme uçlarımla oynarken diğer parmakları da açıkta kalan yumuşak göğüslerime masaj yapmaya devam ediyordu.

“Lütfen, seni istiyorum, şimdi,” diye inledim.

Diliyle karnımdan aşağı doğru ilerleyerek göbeğimin etrafında daireler çizip, “Sabırlı ol, güzel,” diye mırıldandı. Dilini titreyen bacaklarımın arasına daldırıp ıslak klitorisime ulaştı.

Daha da eğilerek burnunu tenime değdirerek, “Çok lezzetli kokuyorsun. O tatlı küçük amcığını tatmak için sabırsızlanıyorum,” dedi.

Gözleri şehvetle parlıyordu, tıpkı benimkiler gibi.

Tekrar inledim, bu sefer daha yüksek sesle. Baş parmağı klitorisime değdirip aşırı duyarlı hassasiyetimi okşamaya başladı. Hareketleri hızlandıkça daha da ıslanmaya devam ettim.

“Lütfen,” söylemeyi başarabildiğim tek kelimeydi. Başını bacaklarımın arasına indirerek vajinamın dudaklarını ayırıp beni yarınlar yokmuşçasına yalamaya başladı. Zevk içinde yüksek sesle inledim.

Birkaç dil hareketinden sonra ellerimi omuzlarına indirip saçlarının arasından geçirdim. Parmaklarından birini vajinama sokup hareket ettirmeye başladı.

“Bacaklarını aç,” diye hırladı. Dediğini yaptım.

Bacaklarımı onun için açarken yüzündeki ifade saf şehvetti.

Dili klitorisimdeydi; beni düşünmemi imkânsız kılan bir boşluğa sürüklüyor gibiydi. Hızlı, tüy gibi hafif hareketleri başımı döndürüyordu.

Kalçalarımı hareket ettirmeye başladığımda Xavier’in hareketleri daha da sertleşti. Dilini tekrar içime soktuğunda derin bir çığlık attım. Kısa süre sonra dilinin yerini iki parmağı aldı.

Parmakları bükümlü bir hareketle içeri girip çıkarken klitorisimi yalamaya ve emmeye devam etti.

“Ah, lanet olsun, Xavier,” diye bağırdım. Baş parmağını klitorisime dayayıp içimdeki iki parmağıyla beni zevke getirmeye devam etti.

Dilini içime sokmaya devam ederken, “Çok lezzetlisin,” diye hırlayıp baş parmağıyla klitorisimi yeniden okşamaya başladı.

Kendimi diline doğru ittirerek, “Kahretsin. Gelmek üzereyim,” diye haykırdım. İçimdeki parmaklarını vajina duvarlarımın arasında var gücümle sıktım.

Xavier, “Benim için gel, güzelim. Hepsini istiyorum,” dedi dudaklarını vajinamın girişine sabitlerken.

“Tanrım!” diye haykırarak boşaldım. Xavier şiddetle vajinamı yalamaya devam etti, her damlayı emmeye kararlıydı. Orgazmımın gücünden titriyordum.

Klitorisime yumuşak bir öpücük yerleştirerek bana doğru sürünmeye başlayıp yanıma geldiğinde beni öpüp kendimi tatmama izin verdi. “Sadece bir gece için olduğundan emin misin?” diye sordu.

“Evet, sadece bir gece,” diye yanıtladım nefes nefese.

“Tamam, dediğin gibi bir gece olsun ama güneş doğana kadar benimsin ve seni her becerdiğimde, boşalırken benim adımı haykıracaksın.”

Cebinden çıkardığı prezervatifin folyosunu açıp sert penisine geçirdi. Ustalıkla bacaklarımın arasına yerleşti.

“Hazır mısın?” diye sordu penisini bacaklarımın arasına sürterek.

Muhtaç bir inlemeyle başımı salladım. Konuşacak durumda değildim.

Kalın penisini santim santim içime yerleştirirken nefesim kesildi. İçimi o kadar güzel doldurmuştu ki bu his hiç bitmesin istedim.

“Mükemmel,” dedi boğuk bir sesle. “Mükemmel hissettiriyorsun. İnanılmaz.”

Pozisyonunu biraz değiştirerek kalçalarını hareket ettirmeye başladı. İkinci orgazmım için ihtiyaç duyduğum şey tam da buydu. Ellerimi sırtına götürerek tırnaklarımı sırtında gezdirdim.

Kendini sertçe ittiğinde belindeki bacaklarımı daha sıkılaştırıp onu kendime çekerek daha da derine girmesine yardım ettim.

“Daha sert, lütfen,” diye yalvardım ve o da itaat etti.

İçimi tamamen doldurup çıkarken ikimizde zevk içinde nefes nefese kalmıştık. Kalçalarını uzun, nabız gibi sık vuruşlarla benimkine doğru itmeye başladı. Buna uzun süre dayanamayacağımı biliyordum.

Çarşafları tutup alt dudağımı ısırarak, “Aman Tanrım! Xavier!” diye çığlık attım. “Tanrım, geliyorum! Lütfen!”

Xavier hırlayarak, “Birlikte, bebeğim. Ben de yakınım,” dedi.

İçime girip çıkmaya devam etti; birkaç dakika sonra bacakları titreyen boşalmaya başladı. Sırtını geriye atarak derin bir şekilde inledi.

Onunla birlikte ben de geldim. Orgazmın iç gıcıklayıcı her dalgasının içimden geçtiğini, elimde olmadan beni etkilediğini hissettim. Xavier, yüzünü terli boynuma gömerek inlemeye devam etti.

Kolunu etrafıma sarıp beni daha da yakınına çekerek, “Kahretsin, bu inanılmazdı,” dedi.

Birkaç saatlik aralıksız seksten sonra yataktan kalkıp temizlemek için banyoya doğru yöneldim. Banyoya girdiğimde zaman kaybetmeden gecenin yorgunluğunu atmak için duşa gittim.

İçeri gireli daha birkaç saniye olmuştu ki duş perdesi aniden açıldı. İçgüdüsel olarak çıplak bedenimi örterken çığlık attım. Xavier sırıtarak büyük küvete girerken, “Tanrım!” diye bağırıp elimi kalbime götürdüm.

Xavier, “Üzgünüm,” diye mırıldandı dudaklarıma hafif bir öpücük bırakırken. “Ama seninle bir duş paylaşma fikri direnemeyeceğim kadar cazipti.”

Birkaç tur muhteşem seksten sonra, yaklaşık bir saattir tembel bir şekilde boş küvetin içinde yatıyorduk. Xavier usulca boynumu öpüyordu.

Sırtımı ona yaslamıştım ve o da kollarını etrafıma dolamıştı. Başımı boynuyla omzunun birleştiği noktaya dayayarak güçlü kollarının beni sarmasına izin vermiştim. Yüzüne bakmak için hafifçe arkamı döndüm.

Gözlerinde bariz bir şekilde kararmıştı. Bacaklarımın arasındaki sert penisini hissetmemek ise aptallık olurdu. Tamamen ona dönerek kucağına oturdum.

Gözlerim penisine kayarak dudaklarımı yaladım. Kalbim neredeyse yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.

Baştan çıkarıcı bir şekilde, “Ne yapmamı istiyorsun, bebeğim?” diye sordum.

“Beni o tatlı ağzına almanı istiyorum,” diye inledi.

Elimi penisinin kalın alt kısmının etrafında kıvırarak biraz eğilip ağzımı penisinin geniş ucuna sardım.

“İstediğin bu mu?” diye sordum dilimi ucunda döndürerek.

“Evet, güzelim. Şimdi beni ağzına al ve sert bir şekilde em.”

Fazla düşünmeden ağzımı kadifemsi penisinden aşağı kaydırdım. Lezzetli, tatlı ve tuzlu, erkeksi bir karışım tadı vardı.

Penisini sonuna kadar ağzıma aldıktan sonra tükürüğümle kayganlaştığı için kolayca kendimi çekip ağzımdan çıkardım.

Dilimi ucunun etrafında döndürüp elimden geldiğince aşağıya inerken Xavier’in tısladığını duydum. Penisinin ucu boğazımın dibine çarptı. “Tanrım. Bunu yapmaya bayılıyorum. Sakın durma.”

Ona verdiğim aşırı zevke sabitlenmiş bir şekilde olağanüstü uzunluktaki penisinde ritmik hareketlerle yukarı ve aşağı gidip gelmeye başladım. Her seferinde hızımı daha da arttırıyordum.

Düşünebildiğim tek şey, ereksiyonu ağzımı doldururken onu ne kadar çok istediğimdi. O anda bir inilti karmaşası kulaklarımı doldurdu.

Xavier yüksek sesle inleyerek hızını yavaşlattı ama ben durmadım. “Tanrım, bebeğim. Yavaşla yoksa ağzına boşalacağım,” dedi nefes nefese. İnlemeler ve iniltiler kulaklarımı doldurdu, sanki zaman ve mekan duygusunu kaybettim.

Onu bir kez daha ağzıma aldığımda penisi çarptı. Xavier hızla parmaklarını saçlarıma geçirdi ama beni durdurmaya çalışmadı.

“Siktir, çok iyisin,” diye inledi.

Penisinin tabanına baskı yaparak penisinin tamamını ağzıma alarak güçlü iniltilerle emmeye başladım. Gözlerini kapatarak başını geriye attı.

“Ağzına boşalacağım,” diye hırladı. Dudaklarımı sıkılaştırarak bunu ne kadar çok istediğimi bilmesini sağladım. Boşaldığında derinden bir hırıltı banyonun duvarların yankılandı ve menisinin her bir damlasını yuttum.

Kendini yavaşça ağzımdan çekerken yutkunarak ona baktım. Başı küvetin kenarına yaslanmıştı ve göğsü hızla inip kalkıyordu.

Doğrulup, “Sen bir harikasın,” diyerek beni nazikçe öptü.

Göz kırparak küvetten çıkıp, “Biliyorum,” diyerek odaya yöneldim. Saate sabah beş olmuştu. Birkaç dakika sonra Xavier de odaya geri döndü.

Sıcak çarşafların arasına dalarak Xavier’in arkadan bana sarılmasına izin verdim. Boynumdan hafifçe öperek, “İyi geceler, güzellik,” diye fısıldadı.

Ona sokularak, “İyi geceler, yabancı,” diye fısıldadım. Çok yorulmuştum ve çok uykum vardı.

Kıkırdayarak, “Hâlâ yabancı ~mıyım? Bütün geceyi vücuduna taparak geçirdikten sonra bile mi?”

“Evet, hala yabancısın,” dedim ona doğru dönerek. Gözlerimi kapatıp derin bir uykuya daldım.

Sonraki bölüm
App Store'da 5 üzerinden 4.4 puan aldı.
82.5K Ratings
Galatea logo

Sınırsız kitap, sürükleyici deneyimler.

Galatea FacebookGalatea InstagramGalatea TikTok