Arsız - Kitap kapağı

Arsız

Amy Le

0
Views
2.3k
Chapter
15
Age Rating
18+

Summary

Victoria Hutson, annesinin vefatından sonra hayatını idame ettirebilmek için okurken aynı zamanda çalıştığı dört yıllık yorucu bir üniversite yaşamı geçirmişti. Artık hayatının üniversite evresi bittiği için sabit bir iş bulmuş ve bir kez olsun gevşemeye karar vermişti. Bu “gevşeme” tercihi; tanımadığı yeşil gözlü yakışıklı bir adamla seks yapmasına ve ilk iş gününde söz konusu yeşil gözlerin sahibi patronuyla karşılaşmasına yol açmıştı.

Fazla göster

Her Zaman Kıyafet Kurallarına Uy

VICTORIA

“Lütfen, Vicky. Bu son, yemin ederim.” Rob yalvaran bir bakışla elini kaldırdı. Çoktan yumuşamış olsam da gözlerimi devirdim. “Bu iş yalnızca servisten ibaret. Yapman gereken tek şey elindeki tepsiyle etrafta gezinmek.”

“Yani geçen seferki gibi işin içinde uyuşturucu olmayacak. Bu pis işlerin hiçbiri yok, değil mi?” Sorarken ona tek kaşımı kaldırdım. Söz konusu kişi Rob olunca işe her zaman pislik dahil olurdu ama bu adamdan kazandığım parayla hayatımı sürdürdüğüm için ona hayır diyemezdim.

“Off,” diyerek inledim. “Peki. Ayrıntıları bana mesaj atarsın.”

Bir tek atarken boğazımın yanmasıyla yüzümü buruşturdum.

“Amatör.” Benimle aynı yüz ifadesini yaparken kıs kıs güldü.

“Bu son iş, tamam mı? Önümüzdeki pazartesi günü yayınevinde çalışmaya başlıyorum.” Bir tek daha atmak için barmene el işareti verdim.

“Evet, evet. Anladım. Artık ‘Küçük Kariyer Kadını’ oldun.” Alaycı ses tonuyla sinir bozucu yüz ifadesi birbiriyle uyuşuyordu. Koluna yumruk atmam onu yalnızca güldürdü.

“Evet, artık kariyerime odaklanıyorum. Bu yüzden daha erken saatlerde uyumaya alışmak için eve gideceğim.” Bir tek daha atıp barmene tekrar el salladım. “O ödeyecek.” Bunu söylerken Rob’u gösterdim.

“Ah, ben mi ödüyorum?” Rob alaycı bir şekilde mırıldandı. Kolunu bana doğru uzatsa da onu havada yakalayıp kalçama dokunmaması için tuttum.

“Eğer kıçıma tokat atarsan, bacak aranı tekmelerim. Çocuğun olsun istiyorsun, değil mi?” Kaşlarını çatıp kolunu geri çekerken yüzümde bilge bir gülümseme vardı. Arkamı dönüp dışarı çıkmadan önce yanağına bir öpücük kondurdum.

***

Faturalarımı zar zor ödeyebildiğim için yıllar boyunca Rob için defalarca çalışmıştım. Bu son zamanlarda çalışmak, artık üniversite eğitimim bittiği için çok daha kolay olmuştu.

Aslında son zamanlarda düpedüz kahrolası bir kraliçe gibi yaşıyor; tüm gün internet üzerinden alışveriş yapıyor, akşamları param olmasa bile dışarı çıkıyordum.

Lisans derecemi bitirmek zihinsel sağlığım için harika olmuştu, bunun en önemli sebebinin eskisi kadar iş konusunda umutsuz olmamam olduğunu düşünüyordum.

Bu, artık uyuşturucu kuryeliği yapmayacağım, kanunları çiğnemeyeceğim ve hepsinden önemlisi erkeklerin beni fahişe sanması ihtimalinin ortadan kalktığı anlamına geliyordu.

Hoş, bunun yanlış bir şey olduğunu düşünmüyordum bile. Tanrı aşkına, enerjim olsaydı para için seks yapmaya razı olurdum. Vücudumun kıvrımlarının ve erkeklerin nelerden hoşlandığının farkında olsam da okul benim için her zaman birincil öncelikti.

Yüksek notlar ve büyük umutlarla mezun olduktan sonra civardaki tüm yayınevlerine iş başvurusunda bulunmuştum. Bir hafta içinde iş görüşmem vardı ve dün beni arayıp müjdeyi verdiler.

Elbette, Rob'un işlerinden kazandığımdan daha düşük maaşlı bir sekreter olacaktım ama en azından benden Molly almak isteyen rastgele bir serseri kıçıma şaplak atmayacaktı.

Siyah pantolonumu giyerken derin bir nefes aldım. Siyah giyinmemi söylemelerine rağmen iç çamaşır konusunda hiçbir şey söylememişlerdi.

Aynanın önünde durup giydiğim kırmızı sutyenin üzerinde daha da çarpıcı duran siyah dantelin görüntüsüne hayran kaldım.

Sutyenimle külotumu, özellikle de bunu yaptığımda günlerimin daha iyi olduğunu fark ettiğimden beri aynı renkte giyiyordum.

Rob'un bana verdiği adres büyük bir malikaneye çıkınca bu işi kabul ettiğim için sessizce kendime küfrettim. Çünkü misafirler ne kadar zenginse, garsonlar için işlerin ne kadar zor olduğunu herkes bilirdi.

Onların şatafatlı içeceklerle yiyecek taleplerinin yanında, eşlerini aldatan birilerini gördüğümde havada uçuşan ölüm tehditlerinden bahsetmeme gerek bile yoktu.

Ağzımı açmamam için para teklif edeceklerini düşünsem de zenginlerin onlara şantaj yapılamayacak kadar zeki olduğunu sanıyordum.

Temizinden beş dakika süren garaj yolundan sessizce geçtiği sırada, Uber şoförümün iç çektiğini duydum.

Arka girişe doğru ilerlerken, o yoldaki muhteşem bahçelerin ortasında büyük çeşmeleri gördüm.

Malikane, beyaz duvarlar ve altın aksanlarla bezenmiş Yunan esintili mimarisiyle moderndi. Arabadan inmemle benim gibi küçük biriyle karşılaştırıldığında buranın ne kadar büyük olduğunu görmem bir oldu.

Kapıdan içeri adımımı atar atmaz, bir adamın iç giyimli kadınlara emirler yağdırdığını duydum. Ya da yalnızca iç çamaşırı giymiş kadınlar mı demeliydim?

Kızların üzerinde yalnızca siyah sutyenle külot vardı, eğer ikinci kez bakmasaydım birbirlerinden farklı olduklarını anlayamazdım.

Belirli bir üniforma değildi. Kızlar kendi iç çamaşırlarını giyiyordu.

“Geç kaldın.” Bağıran adam bana yaklaştı. “Soyun.”

“Ne?” Tek kaşımı kaldırarak orada öylece garip bir şekilde dikildim.

“Soyunup çalışmaya başla ya da buradan defolup benim zamanımı boşa harcama.”

Dehşete düşmüş halde adamı tararken gömleğimi çıkarmaya başladım. Uzun boylu adamın yüzünde ciddi bir ifade vardı.

Yüzüne sırf eğlence için botoks yaptırmış gibi görünüyordu ve kıyafeti takım elbise ceketinden ayakkabılarına kadar tamamen siyahtı.

Platin sarısı saçları bende kusma isteği uyandırıyordu. Ne eksik ne fazla, Friends dizisindeki Gunther’ın daha kaba versiyonuydu.

“Roberto sana tamamen siyah giyinmiş olarak gelmeni söylemedi mi?”

“Evet, ama…”

“Bu da ne böyle?” Yoğun bir sinirle kırmızı ve siyah dantel takımımı işaret etti.

“Ben bilmiyor…”

“Of, personel sıkıntısı çektiğimiz için şanslısın.” Cebinden küçük bir yaka kartı çıkarıp sutyen askıma tutturdu.

“Bunu kaybetme ve…” Bir tepsi şarap kadehi alıp bana uzattı, “İşe koyul.”

Beni tekrar durduğunda döner kapıya doğru yönelmek üzereyim.

“Ayakkabılarını çıkarıp şu terliklerden al. Bu evde ayakkabı giyilmiyor. Ayrıca bunu da tak.” Bir tarafından ip sarkan ortadan ikiye bölünmüş siyah dantelli bir maske uzattı.

“Sanırım yalnızca yarısını takmak zorunda kalacaksın.”

Parçaları ayırıp diğer ucundaki ipi bana verdiği maskenin diğer yarısına bağladı. Maskeyi bir korsanın göz bandı gibi taktım.

“Şimdi gidip misafirlere hizmet et. Hiçbir şeye şaşırma. Bundan nefret ederler.” Hiç vakit kaybetmeden sıradaki kişiye bağırmaya gitti.

Şarapları dökmemeye özen göstererek kapıdan geçerken yavaş adımlar attım.

Tam o esnada kırbaç sesi duyduğum için arkamı döndüğümde şöminenin önünde devam eden gerçek bir seks partisi gördüm. Ve bu yalnızca başlangıçtı.

Sonraki bölüm
App Store'da 5 üzerinden 4.4 puan aldı.
82.5K Ratings
Galatea logo

Sınırsız kitap, sürükleyici deneyimler.

Galatea FacebookGalatea InstagramGalatea TikTok