Gece Sohbetleri - Kitap kapağı

Gece Sohbetleri

Constance Marounta

0
Views
2.3k
Chapter
15
Age Rating
18+

Summary

Maggie, bir çağrı merkezi çalışanı olarak yabancılarla muhatap olmaya alışkın olmasına rağmen, ne bir müşterinin telefonda onunla birçok kez kirli konuşma yapacağını ne de bundan hoşlanacağını düşünmemiştir. Başarılı iş insanı Asher ise telefonun öteki ucundaki cezbedici kadının kanına girmek ve telefonda onunla paylaştığı edepsiz vaatlerini gerçekleştirmek için kararlıdır. Sizi çarpıcı bir iş yeri romantizmi bekliyor!

Yaş Sınırı: 18+

Fazla göster

51 Chapters

Chapter 1

1. Bölüm

Chapter 2

2. Bölüm

Chapter 3

3. Bölüm

Chapter 4

4. Bölüm
Fazla göster

1. Bölüm

Maggie

“Ben teknik destek departmanından Maggie. Size nasıl yardımcı olabilirim?”

Adam, “Selam, Maggie,” diye mırıldandı.

Maggie sandalyesinde huzursuzca kıpırdanarak, “Yine mi sen?” diye çıkıştı. “Ne istiyorsun?”

Adam alaycı bir tavırla, “Müşteriyle böyle konuşulmaz tatlım,” diye azarladı. “Konuşmaların kaydedildiğini biliyorsun. Profesyonelliğine yakıştıramadım.”

Maggie öfkeyle, “Kaydediliyorsak ikimiz de kaydediliyoruz seni sapık. Eğer bir daha ararsan seni ihbar ederim. Bu son uyarım,” diye fısıldayarak telefonu kapatmaya hazırlandı.

“Dur, bu sefer gerçekten bir problemim var,” dedi.

“Yapma ya. Bunu duymak istediğimi sanmıyorum.”

“Ama senin teknik sorunlar yaşayan müşterilere yardım etmen gerekiyor.”

Maggie yavaşça, “Doğru,” dedi.

“Ve ben de ekipmanımı çalıştırmakta bazı sorunlar yaşıyorum. Bu yüzden gerçekten yardımına ihtiyacım var.”

Maggie dişlerini sıkarak, “Peki efendim. Size nasıl yardımcı olabilirim?” diye sordu.

Adam boğuk sesiyle, “Konuşmaya devam edersen sorun kendiliğinden çözülecek bebek,” diye cevap verdi.

Maggie, “Siktir git!” diye tersledikten sonra telefonu kapattı.

Buraya kadardı. Yarın ilk iş bu adamı ihbar edecekti.

***

Maggie yaklaşık üç ay önce danışmanlık bölümünden, teknik destek bölümüne transfer edilmişti.

Yeni pozisyonundan nefret ettiğini söylemek hafif kalırdı. İşinden tam anlamıyla tiksiniyordu ve bunun makul nedenleri vardı.

İlk nedeni; arıza tespiti, bilgisayar ve elektronikle ilgili hiçbir şey bilmemesiydi.

Bir önceki nedenle doğrudan bağlantılı olarak ikinci nedeni, bu pozisyon için eğitim almamış olmasıydı. Önüne yalnızca bir rehber atmışlardı ve onu işe başladığından beri kutsal kitapmış gibi elinden düşürmüyordu.

Üçüncü nedeni, vardiyalı çalışmasıydı. Daha doğrusu tek bir vardiyada. Gece vardiyasında. Hem de kalıcı olarak.

Paraya ihtiyacı olmasaydı ve daha iyi bir işte çalışacak niteliğe sahip olduğunu bilseydi, hiç düşünmeden istifasını verip işten çıkardı.

Danışmanlıkta az kazanıyordu ve teknik desteğin de pek farkı yoktu ama gece vardiyası işini görüyordu. Daha fazla kazanıyordu.

Bu yüzden artık bir yaşantısı olmamasının sorun olmadığına dair kendini telkin etmeye çalışıyordu.

Yaşıtları dışarıda eğlenirken, Maggie kulaklığını takıp sabaha kadar müşterilerin aramalarını beklemek zorundaydı.

Ardından eve gidip mesai saati gelene kadar ölü gibi yatıyordu.

Sekiz yıl önce buraya taşındığında, hayatının bu kadar sıkıcı olacağı aklının ucundan bile geçmezdi. Yine de her şeye rağmen geri dönmemeye kararlıydı.

Sanki geri dönebileceği bir yer kalmıştı. Geldiği küçük taşra kasabasında hiç kimsesi, hatta arkadaşları bile yoktu.

Burada da ilerleme kaydettiği söylenemezdi. İnsanlara karşı oldukça mesafeliydi. Kötü niyetli olduğundan değil, yalnızca yanına yanaşılması zor biriydi.

Nihayetinde son iki erkek arkadaşının ondan ayrılmak için kullandığı bahane bu olmuştu.

Bu durumu umursamıyormuş gibi görünse de içten içe kırılmıştı. Samimiyete ihtiyaç duyduğunu biliyor, sadece bu ihtiyacı giderebileceği biri karşısına çıktığında ne yapacağını bilemiyordu.

Tek yapabildiği, ona yanaşacak kadar cesur davranmış birkaç kişiyi korkutup kaçırmamaya çalışmaktı. Komşuları Bay ve Bayan Kim ile iş yerinden Celia.

Celia’yla gece vardiyasına geçtiğinde tanışmıştı.

Maggie’yi departmana alıştırmak adına çabalayan tek kişi Celia olduğu için, ona daha kibar davranarak ve onunla ara sıra ayaküstü sohbetler ederek minnettarlığını göstermeye çalışıyordu.

Celia, “Hey Maggie, gidip kahve alacağım. Sen de ister misin?” diye sordu.

Yine iş yerinde yalnız hissettiğim gecelerden biriydi ama hiç değilse Celia’yla çoğu zaman aynı saatlerde çalışıyor olmak vardiyayı katlanılabilir kılıyordu.

Maggie buharı tüten kupasını göstererek, “Hayır, teşekkür ederim. Nane çayım var,” diye cevap verdi.

Celia gözlerini devirirken, “Ah sen ve senin şu naneli çayın, Maggie Nine,” diyerek bıkkınlıkla ofladı.

Onların rutini buydu. Celia sırf sohbeti başlatmak için ona kahve isteyip istemediğini sorar, Maggie de onu nazikçe reddedince iş arkadaşı onun demode alışkanlıklarıyla dalga geçerdi.

Ardından Celia herhangi bir atıştırmalıkla geri döner ve telefon görüşmeleri sırasında bunu paylaşırlardı.

Bazen atıştırmalık getiren kişi Maggie ya da IT’den Brad olurdu. Brad ile Celia ara sıra atışsa da iyi anlaşıyordu.

Maggie’ye göre kendi aralarında çok tatlı şakalaşıyorlardı ve Brad ona karşı her zaman çok nazikti. Belki de ona kendine özgü kaygısız tarzıyla yaklaşmaya çalışıyordu.

Hatta ona şekerim diye hitap etmeye bile başlamıştı. Sahiden tuhaftı.

Gece vardiyasında beş çalışan vardı. Üç erkek ve iki kız. Başlangıçta kişi sayısının fazla olduğunu düşünen Maggie, her gece gelen arama sayısını görünce şaşırmıştı.

Şehirdeki tek yalnız ruhun kendisi olmaması ona garip bir şekilde daha iyi hissettirmişti.

Yine de insanların gecenin köründe bilgisayar ya da benzeri bir cihazla kafayı bozacak kadar aptal olduğuna inanamıyordu. Bir insanın nasıl böyle bir şey yüzünden uykusu kaçabilirdi?

Çok canın sıkılıyorsa, aç bir kitap oku.~ Maggie’nin mantalitesi buydu ve nitekim böyle yapıyordu.~

Ethan ona birdenbire, “Tanrı aşkına, Maggie!” diye çıkıştı.

Maggie, Ethan’ı gördüğü anda onun departmandaki en itici kişi olduğuna dair notunu vermişti. Çok geçmeden, ondan hoşlanmayan tek kişinin kendisi olmadığını fark etmişti.

Ama çoğu gece onunla aynı vardiyada çalışmak zorunda olduğu için nazik ve profesyonel olmaya çalışıyordu. Bu Maggie için pek de zor değildi. Mesafesini nasıl koruyacağını biliyordu.

Çoğunlukla.

Maggie kaşlarını çatarak, “Ne oldu?” diye sordu.

“Telefonun son iki dakikadır zır zır çalıyor. Olan bu.”

“Peki bu nasıl senin sorunun oluyor?”

Ethan, “Çünkü beni rahatsız ediyor,” diye tersledi. “Dalıp gitmen için maaş almıyorsun.”

Maggie soğuk bir tavırla, “Başka bir bölmeye geç, Ethan. Kat bomboş. Ayrıca maaşımı sen vermiyorsun, hatırlatayım,” diye cevap verdi.

“Ben teknik destek departmanından Maggie. Size nasıl yardımcı olabilirim?”

Sonraki bölüm
App Store'da 5 üzerinden 4.4 puan aldı.
82.5K Ratings
Galatea logo

Sınırsız kitap, sürükleyici deneyimler.

Galatea FacebookGalatea InstagramGalatea TikTok