Al Nadaha - Kitap kapağı

Al Nadaha

Aya Sherif

0
Views
2.3k
Chapter
15
Age Rating
18+

Summary

Layla Al-Masry, gündüz bir eczacı, geceleri bir yazardır. Ünlü bir dergi için doğaüstü yaratıklar hakkında kısa korku hikayeleri ve makaleler yazar. Bir gün, baş editör ondan nesiller boyu erkekleri korkutan Al Nadaha efsanesi hakkında bir yazı yazmasını ister. Layla, konuda bilgi aramaya başlar, ancak bunun korkunç bir vahiye ya da efsane olması gereken bir yaratığın geri dönüşüne yol açacağını düşünmemiştir.

Fazla göster

36 Chapters

Chapter 1

Giriş

Chapter 2

Bölüm 1

Chapter 3

Bölüm 2

Chapter 4

Bölüm 3
Fazla göster

Giriş

Arapça'da Al Nadaha kelimesi tam anlamıyla “Çağıran”demektir~. ~Al Nadaha karanlıkta Nil kıyılarında görülen şaşırtıcı derecede güzel bir kadındır.

Uzun boylu, son derece güzel olarak betimlenir. Uzun, koyu renkli saçları sırtından aşağı akar. Bazen beyaz bazen de şeffaf uzun bir elbise giyerdi.

Çağırdığı insanları hipnotize eden ve kimsenin karşı koyamadığı baştan çıkarıcı bir sesi vardır. Bu sesi korkunç kaderleriyle karşılaştıkları nehre kadar takip ederler.

Al Nadaha'nın erkekleri sadece ilk isimleriyle çağırdığı söylenir. Yüksek ve net duyulan sesi yumuşak, çağrısı da hüzünlü ve melodiktir.

Al Nadaha tarafından çağrılan bir erkek genellikle öldürülür, ertesi gün cesedi suda süzülürken bulunurdu.

Bazıları da çağrıldıktan sonra arkalarında tek bir iz bile bırakmadan ortadan kaybolurdu. Al Nadaha'nın ona aşık olanları yeraltı dünyasına götürdüğüne inanılırdı.

Ancak, çağrıldıktan sonra hayatta kalan birkaç kişi de vardı. Ne yazık ki, Al Nadaha’yı gördükten sonra akıllarını kaybetmiş olurlardı. Sanki gördükleri dehşet zihinlerinin başa çıkabileceğinden fazlaymış gibi…

Bu efsane kırsal Mısır'da ilk yaratıldığı zamanlar, Al Nadaha Nil'in kıyısında yaşayan erkekleri evlerinden çağırıyor, onlar da hevesle evlerini terk edip sesi takip etmeye çalışıyorlardı.

Yaklaşmayanlara zarar vermezdi ama karşılaşmadan sonra onlar da zihinsel sorunlardan mustarip olurdu.

Al Nadaha’yı duymalarına rağmen hayatta kalanlar, sesini duyduklarında kulaklarını çabucak kapattıklarını söylerdi.

Sonra da ölmemek için ona bakmadan koşup kaçmışlar.

Al Nadaha, Mısır'daki en ünlü şehir efsanelerinden ve mitolojilerinden biridir. Ama farklı kültürlerde onun gibi başka yaratıklar da vardır.

Aisha Qandisha: Fas folklorunda kötü niyetli, yamyam bir su yaratığı.

Al Nadaha'da olduğu gibi, nehrin kıyısında gizlenen ve yalnız bir erkeği cezbetmeyi bekleyen güzel bir kadın olarak tanımlanır. Daha sonra gerçek şeytani şeklini ortaya çıkarır ve yakaladığı erkeği suyun altında yermiş.

La Llorona: Ağlayan kadın. Meksika folkloruna göre, geceleri ay ışığında şehirlerde veya nehir kıyılarında beyaz elbisesiyle dolaşırken görülürmüş. Bazen sadece duyulur ama görülmezmiş.

Ağlayıp sızlamasındaki bir şey onunla karşılaşanları dehşete düşürüp korkutur, sinirlerini bozarmış. Ayrıca mıknatıs gibi bir güzelliği olduğu söylenir.

Sirenler: Yunan mitolojisinde, sirenler büyüleyici sesleriyle şarkı söyleyerek yakındaki denizcileri cezbeden tehlikeli yaratıklardır. Onları duyan denizcilerin gemileri adalarının kayalıklarında kazaya uğrarmış.

Hem kadın hem de kuş oldukları için olağanüstü güzel oldukları söylenirdi.

Kuchisake-onna: Ağzı yarık kadın. Japonya'da, kocası tarafından sakat bırakılan ve kötü niyetli bir ruh olarak geri dönen güzel bir kadın olduğuna inanılır.

Efsaneye göre, ağzını bir bez maske, bir yelpaze veya bir eşarp ile kapatırmış. Potansiyel bir kurbana, “Ben güzel miyim?” diye sorarmış. Kişi, “Evet,” cevabını verirse, maskesini çıkarıp tekrar sorarmış.

Eğer yine “Evet,” derse veya çığlık atarsa, kendine benzemesi için onu kulaktan kulağa kesermiş. “Hayır,” derse, önce uzaklaşır sonra da kurbanını eve kadar takip eder ve aynı gece onu vahşice öldürürmüş.

Gazabından kurtulmanın tek yolu onun ne çirkin ne de güzel olduğunu söylemekmiş.

Bu yaratıklarla ilgili tüm hikâyeler gerçekten kafamı karıştırırdı. Acaba tüm bu mitler ve şehir efsaneleri doğru olabilir miydi?

Hepsi farklı kültürlerden olmalarına rağmen, pek çok ortak noktaları vardı.

Ayrıca, benzer şekillerde ve koşullarda öldürülen, kaybolan veya akıllarını kaybeden tüm insanların ardındaki gizem nasıl açıklanabilirdi?

Belki de bu insanlar öldürülmüş ya da kaçırılmıştı ve suçlular bunu doğaüstü bir yaratığın işi gibi gösterecek kadar iyiydi.

Ya da belki tüm bu efsanelerin içinde bazı gerçekler vardı. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.

Ama illaki bu mitlerin bir yerden ilham alması gerekirdi: Aynı zamanda doğru ve gerçek olan bir şey.

“Mitoloji öznel bir gerçektir. Her kültür hayatı belli bir şekilde hayal eder.”

Sonraki bölüm
App Store'da 5 üzerinden 4.4 puan aldı.
82.5K Ratings
Galatea logo

Sınırsız kitap, sürükleyici deneyimler.

Galatea FacebookGalatea InstagramGalatea TikTok