Ateşi Öğret

İnleyerek bacaklarına yerleştim. Hiç vakit kaybetmeden beni göğsüne yaslayıp parmaklarını bacaklarımın arasından geçirirken içimi heyecan kapladı.

“Çok seksisin.”

Beni hafifçe kaldırıp hizaya getirerek sert aletinin üzerine oturmamı istediğinde, şu anki tehlikeli durumun bana hissettirdiklerine karşı duyduğum çaresizlikten daha ağır basmadığına karar verdim.

“Aaah,” diye inledim sallanırken. Ellerimi beni içine çekmek için kullanırken gözlerimi kapattım. Her harekette neredeyse acıtacak şekilde yukarı doğru itti.

Ama içimi doldurmasını, dibe vurduğunu hissetmenin acısından zevk aldığımı biliyordu. “Çok sertsin.”

“Solo soy duro para ti(Sadece senin için sertim).”

Başımı salladım, zıplarken kalçalarımı döndürdüm, orgazmımın tanıdık hissinin arttığını hissettim. “Solo eres difícil para me. Eres un dolor en mi culo( Benim için zor birisin. Tam bir baş belasısın.).”

“Te gusta la forma en que yo la folla(Seni becermeme bayılıyorsun).”

“Seviyorum,” diye inledim. Sırtımı kamburlaştırdım ve saçlarımı düzelttim. Kalçalarımı ileri geri esnetirken inledim.

O sırada kapıya hafifçe vurulunca donup kaldım. Javi’nin elleri kalçalarıma geri döndüğünde gözlerim büyüdü, beni kendi zevki için manipüle ederken hızı hiç kesilmedi.

Kendini tutmaması, beni alışık olmadığım bir şekilde sık sık hırpalaması hoşuma gidiyordu ama kapı bir kez daha vurulup da dokulu camdan bir siluet görününce paniğe kapıldım ve ayağa kalkmaya çalıştım.

“Hiçbir yere gitmiyorsun,” diye fısıldadı, sesi alçak ve gizemliydi.

“Ya öğrencilerimden biri geldiyse?” Koridorda bir o yana bir bu yana gidip gelen kişinin duymamasını umarak sesimi alçaltarak yanıt verdim.

“Kapıdakinin öğrencilerinden biri olduğunu biliyorum.” Kıkırdadı ve sesini yükselterek seslendi. “İçeri gel, chiquita!”

“Ne yapıyorsun sen?” Nefes nefese kaldım. Ayağa kalkmak için daha çok çabaladım ama Javi bir adım öndeydi. Kapı yavaşça açılırken beni göğsüne doğru çekti.

Fantezilerimi süsleyen kız sessizce kapıyı arkasından kapattı ve bize dönmeden önce kilidi çevirdi.

“Bensiz başlamışsın,” diye dudak büktü yarı giyinik halime bakarak.

“Ne bekliyordun?” Javi kahkaha atarak sandalyede kaykıldı. Şok olmuştum. “Ellerimi ondan uzak tutamayacağımı biliyorsun. Buraya gel ve o şortu çıkar.”

“Javi,” diye soluk soluğa kaldım, bu küçük kaçamağı onun ayarlamış olmasından hem nefret ediyor hem de seviyordum. Tasha’nın hâlâ benim öğrencim olduğunun farkındaydım.

Eğildiğinde nefesi boynumu gıdıkladı, dili kulağımın kabuğunda gezindi. “Dün gece bana küçük fantezinden bahsettiğinde dayanamadım.”

“Onun fikri değildi.” Tasha’nın küçük yaramaz sırıtışı göğsümde ve cinsel organımda şok dalgaları yarattı.

“Yaramaz profesörümü şaşırtmayı daha önce de düşündüğümü biliyorsun.”

Biliyordum. Bunu biliyordum. Geçen dönem benim öğrencimken, haftada iki kez sınıfımda oturması, çikolata rengi kahverengi gözlerinin her hareketimi takip etmesi işkenceydi.

Jordan onu spor salonunda işe almıştı. Daracık taytı sıkı vücudunu saklamak için hiçbir şey yapmıyordu.

Javi, onun dersinden çıktıktan sonra ofisine geldiğimde, dizlerimin üzerine çöküp cinsel hüsranımı penisine odakladığımda büyük bir sürprizle karşılaşmıştı.

Daha sonra beni kendi ~masasının üzerine eğdi, önce diliyle boşalmamı sağlarken yüzümü yüzeye doğru itti. Daha sonra, masa her itişte öne doğru kayarken acımasızca bana vurdu.

“Masanın kenarına otur, Tash. Kızımız bu fikrin seni ne kadar tahrik ettiğini görmek istiyor.”

Javi eğildi, kalçalarını altımda döndürürken sıcak nefesi boynumda tüylerin diken diken olmasına neden oldu.

“Daha önce otoparkta bana binerken ağzını vajinanın üzerinde ne kadar çok istediğini söyledi, cariño. Görünüşe göre ikiniz de bu ofiste birbirinize edepsiz şeyler yapma fantezileri kurmuşsunuz.”

Javi kalçalarını ileri doğru sallamaya başladığında Tasha bizi izledi, bir eli şeffaf sütyenimin altından kayarken diğeri karnımdan aşağıya, birleştiğimiz yere kadar izledi.

“Senin için yanıp tutuşuyor,” diye mırıldandı Tasha masamın kenarına otururken. Dar atletik şortunu yavaşça kalçalarından aşağı çekerek altında hiçbir şey olmadığını gösterdi.

“Yine yaramazlık mı yapıyorsun, chiquita?” İkimiz de Tasha’nın bacaklarını açmasını, ayaklarını masanın kenarına dayamasını ve parmaklarının dudaklarının arasından klitorisine doğru kaymasını izledik.

Javi aç gözlerle bizi izliyordu.

“Külot çizgileri hakkında ne düşündüğümü biliyorsun Jav.” Kıkırdadı, boştaki eliyle dar atletini yavaşça yukarı çekti, dar bandın altından çıkardığı göğüsleri dışarı fırladı.

“Daha kolay erişim sağlıyor.” Tekrar güldü. Kız arkadaşımız masamda kendini okşarken sanki beni aktif olarak becermiyormuş gibi sohbet ediyordu. Bu ikisi olağanüstüydü.

“Ah, Tanrım,” diye fısıldadım o arkasına yaslanırken. Beni öne doğru itip kalçalarımı onunkilere zorlarken eli boynuma yerleşti.

Ellerim Tasha’nın kalçalarının her iki yanındaki masamın kenarını kavradı ve içime daha sert girdi.

“İşte böyle, canım. Hazla ver a dios. Prueba mi semen en su coño(Tanrıyı görmesini sağla. Vajinandaki döllerimin tadına baksın).”

“Çok pissin Jav,” diye dalga geçti Tasha, sandalyemi öne doğru kaydırıp bizi onun ahşap yüzeyin kenarına tünediği yere yaklaştırırken.

Yanağımı okşamak için uzandı. “Ama haksız değil bebeğim. Ağzının üzerimde olmasını sevdiğimi biliyorsun.”

“Ya yakalanırsak?” Javi ısrarla içimde sallanmaya başlarken onun uzun parmaklarının klitorisini çevrelemesini izleyerek nefes nefese kaldım.

“Sessiz olabilirim,” diye söz verdi, başparmağını alt dudağımda gezdirdi, kısa bir süre içeri daldırdı. “Ağzın meşgulse sen de olabilirsin. Şimdi öp beni.”

Dudaklarımız buluşmadan hemen önce, Javi beni zorla üzerine yatırdı. Beni kucağında bir oyuncakmışım gibi döndürdü ve başım geriye düştü. Ağzımdan yumuşak bir inilti kaçtı.

Sessiz kalabileceğimden pek emin değildim. “Cariño, söz veriyorum çok sert olmayacağım. İçinde büyümemden hoşlandığını biliyorsun. Bak senin için ne kadar güzel sertleşiyor. Tam istediğin gibi.”

Tasha arkasına yaslanıp kilitli kollarına dayanarak bir kaşını kaldırdı. “Hadi ama Tate, soyunma odasındaki duş kabininde beni parmaklarıyla beceren ve sonra dizlerinin üzerine çöküp beni yalayarak temizleyen seksi canavar nerede?”

“O farklıydı,” diye nefes nefese kaldım.

Elim masadaki tutuşunu bıraktı ve Tasha’nın bacaklarının pürüzsüz, sıcak teninden neredeyse çıplak olduğu ve parladığı, kelimenin tam anlamıyla ağzım için yalvardığı yere doğru kaydı. “Binada kimsenin olmadığını biliyorduk.”

“Biliyordum,” diye homurdandı Javi, beni tekrar ona doğru iterek. “Ve son derece kıskanç olsam da, seni bulduğumda dinlemememin imkânı yoktu. Kontrolü ele aldığında çok ateşli oluyorsun.”

Kırılma noktama geldiğimi, Javi’nin üzerine boşalmama dakikalar kaldığını bilerek, Tasha’nın yarığını uzun uzun yalamak için eğildim.

Javi sandalyeyi daha da yaklaştırırken klitorisini kısa bir süre ağzıma aldım ve ikimizin de inlemesiyle ağzımı ıslak vajinasına sokmaya zorladım.

Tasha sert bir fısıltıyla “Aaah,” diye nefes aldı, kapüşonlu gözlerle bana bakıp dudaklarını yaladı. “Bacaklarımın arasında çok güzel görünüyorsun.”

“Evet, öyle,” diye homurdandı Javi, yumruğu başımın arkasındaki saçları kavradı ve beni öne doğru itti. “İkinizi bütün gün izleyebilirim. Çok seksisiniz.”

Bir elimle masanın kenarını kavrarken diğer elimle iki parmağımı dudaklarımla onun sıcak teni arasına soktum ve yavaşça içine sokup yukarı doğru çektim.

Sessiz bir iniltiyle başı geriye düşerken kirpiklerinin dalgalanışını ve boynunun kavislenişini zevkle izledim.

“Bakalım senden önce boşalmasını sağlayabilecek misin?” diye alay etti Javi. Beni çıldırtıcı bir şekilde kendisine doğru döndürmeye devam ediyor, içimde hiç kimsenin sahip olmadığı yerlere dokunuyordu.

Kaybedecek zamanım olmadığını bildiğimden, avucumu geriye doğru eğdim, dilimin ucunu klitorisine getirip düzleştirdim.

Tasha’nın klitorisi hassastı ve daha sert manipülasyon beni her zaman oraya götürürken, iyi yerleştirilmiş birkaç dil çırpıntısı ve kontrollü emme, yüzümün her tarafına fışkırmasını sağlayabilirdi.

Javi sözünü tuttu, ben onun ıslak tenini yalayıp emerken ve kemirirken arkamdan sıkıca bana sürtündü. Sessiz tutmaya çalıştığı yumuşak nefesler ve inlemelerden zevk aldığı belliydi.

Elim kolayca içine kayıyor, onu kenara yaklaştırırken beceriyordum. Vulvasındaki belirleyici çırpınışlar doruğa yakın olduğunu gösteriyordu.

“Becer beni,” diye fısıldadı, parmakları saçlarımda dolanırken tek kolunun üzerinde dengede duruyordu, kalçaları hareketlerime doğru sallanıyordu.

Doruğa yaklaştığını biliyordum. Nefesimi tuttum ve dilimi klitorisinin üzerinde düzleştirdim. Parmaklarımı onun çığlık atmasına neden olacağından emin olduğum vajinasının üstündeki yere bastırırken çılgınca ovuşturdum.

Eski sevgilim Daisy, düzgün bir lezbiyen olmaya olan bağlılığımı eleştirmiş olabilirdi ama ben bir kadına nasıl çığlık attıracağımı biliyordum.

“Evet,” diye homurdandı Javi arkamdan, beni becerirken kabaca içine çekti. “Çok iyi kızlar. Hadi benim için gelin.”

Tasha’nın boğuk nefesi etrafımızdaki havayı doldururken, parmaklarıma karşı nabız atıyor, klitorisi dilime karşı zonkluyordu.

“Dur Tate,” diye fısıldadı nefes nefese, Javi arkamda çabalarını iki katına çıkarırken eğilip boynumu okşadı. “Sen onun üzerine boşalırken beni öp.”

Tasha masanın kenarından aşağı kaydı, beni çılgınca öperken yüzümün kenarlarını kavradı, dilini ağzıma daldırdı ve bir iniltiyle dudaklarımdan kendini tattı.

Her iki partnerimin de ilgisiyle aşırı duyusal yüklenmeye kapıldım. İçimde oluşan ısıya odaklanmaya çalıştım. Javi’nin kalçalarının her dönüşü ve Tasha’nın dilinin benimkine karşı itişiyle beni kenara daha da yaklaştırdı.

Tasha’nın kaygan parmakları Javi ve benim birleştiğimiz yeri bulduğunda, klitorisimi kolaylıkla titretti.

Javi arkamda homurdanıp içime boşalırken dayanamayıp boşaldım. Vücudum titrerken Tasha şefkatle yüzümü tuttu, dudakları yumuşaktı.

Javi memnun bir inilti çıkardı ve boynumun arkasını ovuşturarak bu anın keyfini çıkardı.

“Teşekkür ederim bebeğim,” diye fısıldadı Tasha başparmaklarıyla beni okşarken. “Fantezimin hayata geçmiş halisin. Benim yaramaz profesörüm.”

Javi kıkırdadı, bir elini boynuna koyarak onu kendine çekmek için yanımdan uzandı, ikisi omzumun üzerinden kısa bir süre öpüştüler.

“Evet, tatlım, sen bizim yaramaz profesörümüzsün.”

Son