Aşk Skandalı - Kitap kapağı

Aşk Skandalı

T. Stanlight

Hayat Sürprizlerle Dolu

TomJameson Enterprises işini duydum, harika bir iş çıkarmışsın, ortak. Tuttuğunu koparmışsın, her zamanki gibi.
TaylorTeşekkürler.
TaylorBunu yapmayı sevdiğimi biliyorsun.
TaylorBazen başkasının kavanozundan bir parmak bal yalamak her zaman kendininkini yemekten daha tatlı gelir.
TomBöyle düşündüğünü bildiğim iyi oldu.
TaylorSensiz ofisin tadı yok, Tom.
TaylorNe zaman döneceksin?
TomYakında döneceğim.
TaylorBasın toplantısı için mi?
Tom👍
TaylorHarika - Basın toplantılarında nefret ediyorum..
TaylorSen mükemmel bir ortaksın!
TomSon zamanlarda işle pek ilgilenemedim, özür dilerim.
TaylorÖzür dilemene gerek yok Tom. Avrupa'dakilerle uğraşmak çok da kolay olmasa gerek.
TaylorSenin yardımın olmasa buradaki işlerin üstesinden bu kadar kolay gelemezdim.
TomSahte alçakgönüllülük sana hiç yakışmıyor, dostum.
TaylorYalan değil, her kelimeyi içtenlikle söylüyorum.
TomSon birkaç aydır pek görüşemedik, bunun için üzgünüm -
TaylorKüçük bir kaçamak yapacak kadar zamanın var mı? Birkaç günlüğüne ofisi bırakıp kafamızı dinlesek?
Tomİkna etmen gereken kişi ben değilim...
TaylorKurul iznini bana bırak, uzaktan çalışma işini halledebilirim…
TomKuruldan bahsetmiyorum...
TaylorAnlamadım, çıkar şu baklayı.
TomAslında bunu ofise gelene kadar sana söylemeyi düşünmüyorduk...
TaylorOh..!
Taylor“Düşünmüyorduk?,” beni heyecanlandırıyorsun.
TaylorBirini mi buldun?
TomDikkat et yoksa sıradaki sen olacaksın!
Taylorİmkanı yok.
TomMerak etme, umudunu kestiğin an o karşına çıkacak.
TaylorBi’ saniye, kusup geliyorum...
Taylor🤮
TomBekle ve gör...
TaylorPEKİ, bu gece onu da getirecek misin?
TomNeden olmasın?
TomSonuçta, o benim... Nişanlım!
TaylorLanet olsun, Tom. Bu kadar hızlı olmak zorunda mısın?
TaylorNişan falan??
TaylorTamam, tamam, şaka yaptım. Senin için mutluyum.
TaylorSadece senin evlilik meraklısı biri olduğunu düşünmemiştim.
TomDoğrusu ben de düşünmemiştim.
TomAma güven bana, ben uzlaşmacı biriyim ⌨😉
TaylorSen hala tam bir ineksin, Bayan Tom'un bundan haberi var mı?
TaylorVe bu gece kesin geliyor mu?
TomEvet, gelecek.
TaylorVay be. Bay ve Bayan Tom Rockwood.
TaylorBu arada kızın adı ne?
TomEverly Grey.
TaylorHaha, ciddiyim, adı ne?
Tom??? Everly...
TomGrey..
Tom... Taylor, hey? Orada mısın?

TAYLOR

Hayatımın en önemli anlaşmalarından birini yeni kapatmıştım, bu süreçte düşmanım Grayson'ı yenmeyi başarmış ve inanılmaz bir kutlama ayarlamıştım, ve hepsini bir günde halletmiştim.

Bu inanılmazdı. Ama yine de...

Everly Grey.

Aşkın varlığına inanmamı sağlayan kadın.

Ve aynı zamanda da aşka olan inancımı yerle bir eden kadın.

Ve şimdi burada... iş ortağım Tom ile nişanlı olarak.

Derdi ne bu kadının? Ne yapmaya çalışıyor?

Tom en iyi arkadaşlarımdan biri ve Everly bunu bal gibi de biliyor.

İlişkimizi Tom'dan saklamış olmalı.

Bu da demek oluyor ki Ben de bunu Tom'dan saklamalıyım.

Ne sikim ~ çeviriyor bu kadın?!~

Sinirden evimi darma duman etmemek için tüm sabrımı zorladım.

Şimdilik sadece yatak odam hiddetimden nasiplense yeterliydi.

KATE

Cesur görünmeye çalışarak içeri girdim. The Daily House ofisi.

Her an, tüm dünyam başıma yıkılabilir.

Umutsuzca etrafa bakınarak Rick’i aradım, Arthur'la konuşmadan önce Rick’ten durumun ciddiyetini öğrenmeliydim.

Ofis bugün her zamankinden daha kaotik. Telefonlar zır zır, insanlar kafaları kesilmiş tavuk gibi oradan oraya koşuyor.

Yukarı çıkarken, bazı iş arkadaşlarımın Jameson Enterprises’da meydana gelen devralma skandalından bahsettiklerini duydum.

Belki de beni de ofise bunun için çağırmıştı Rick.

Masama otururken küçük bir iç çektim. Ellerim masanın pürüzsüz yüzeyinde gezindi.

Bu buraya son oturuşum olabilirdi.

Bilgisayarımı açtım ve gözlerim klavyemin yanında duran yaka kartıma ilişti, hafifçe gülümsedim.

Kate Dawson, The Daily House Muhabir.

Burayı özleyecektim.

"Ah, işte buradasın."

O İngiliz aksanı sadece bir kişiye ait olabilirdi: Rick.

Rick, masanın önünde durarak. "En iyisi harekete geç Kate,” dedi. "Arthur ofisinde seni bekliyor."

"Durum ne kadar kötü?" diye sordum, korkudan dudaklarımı çiğniyordum.

Rick kaşlarını çattı. "Sen neden bahsediyorsun?"

Şimdi kaşlarını çatma sırası bendeydi.

"Bekle, bir dakika. Sen tam olarak neden bahsediyorsun?"

"Olanları duymadın mı? Price Industries, Jameson Enterprises’ın başına geçti. Bütün haberlerde bu var. Bu gece bir etkinlik var ve Bay Price tüm etkinliği haber yapması için birkaç muhabiri davet etti. Hadi, Arthur bizi bekliyor, bir an önce yanına gidelim."

Bu demek oluyor ki... Dün yaptıklarımı henüz bilmiyorlar. Bunu düşünecek zaman bulamadan Rick'in çekiştirmesiyle Arthur'un odasına girdik.

Arthur onaylamaz bir tavırla "Zoru seviyorsun Dawson,” dedi.

Detayları bilsen bir de diye düşünerek sandalyeye oturdum.

"Üzgünüm Arthur. Yoğun bir sabah oldu."

"Tahmin edebiliyorum. Görüşme nasıl gitti?"

Gergin bir şekilde yutkundum. İşte ona olanları anlattığım kısım geliyor, ardından da güvenliğin beni ofisten attığı kısım.

"O, aslında ben - " diye başladım.

“Harika bir iş çıkardı." Rick çabucak araya girdi, şaşkınlıkla kaşlarımı çattım.

Rick neden bahsediyordu? Neler dönüyordu burada?

Dün neler olduğunu bile bilmiyor ki. ~diye düşündüm.~

Ama o elimi avucunun içine alarak telkin edercesine sıktı. Bendesin der gibi.

"Biz de tam seni konuşuyorduk; dün harika bilgiler almışsın."

"Güzel, çok güzel. Ama bu bir sonraki baskıya kadar bekleyebilir. Rick, konuyla ilgili bilgilendirme yaptın mı?"

"Hayır, senden duymasının daha iyi olacağını düşündüm."

"Bir dakika," dedim, kafam allak bullak olmuştu. "Biri bana burada neler olduğunu açıklayabilir mi?"

"Price Industries bu gece küçük bir etkinlik ve basın toplantısı düzenliyor. Sadece birkaç muhabir tüm etkinliği takip etmek için davet edildi ve ilginç bir şekilde, Bay Price şahsen birkaç kişi arasında senin de olmanı istemiş."

"Ne?" diye çığlık attım.

"Evet, canım. Röportajda iyi bir izlenim bırakmış olmalısın. Böyle devam edersen, ufukta senin için bir terfi fırsatı görünüyor Dawson."

Konuşmanın geri kalanıyla ilgili hiçbir şey hatırlamıyorum. Tek kelimesi bile aklımda kalmadı. O sırada tek düşünebildiğim:

Şahsen mi?

Terfi mi?

Neler oluyor burada?!

***

Masamın başına geçip dakikalarca boş ekrana baktım. Rick sessizce yanıma gelip röportajı berbat ettiğimi bildiğini söyledi.

Detayları bilmiyordu ve umrunda da değildi. Zaten her şey yüzümden okunabilirdi. Ve bunun kendimi affettirmek için iyi bir şans olduğunu da biliyordu.

Ve yılın iş arkadaşı ödülü için Rick’i sahneye davet ediyoruz...

Büyükannemin beni Rick'le baş göz etmeye çalışması için işte başka bir neden daha. Rick’in evli olması dışında bir sorun yok tabii.

Birkaç dakika önce kovulacağımdan emindim ve şimdi ise, bilemiyorum? Taylor Price hakkında yıllar boyunca okuduğum tüm hikayelerden sonra bunun onun kişiliğine uygun bir hareket olmadığını biliyorum.

Eğer söylenen kadar acımasız bir insansa, neden bana ikinci bir şans daha veriyordu?

Ya aşırı şanslıydım... Ya da bu bir tuzaktı.

Bu gece, öyle ya da böyle, bunu öğrenecektim.

TAYLOR

Tom'un yaklaşan düğününü düşündükçe büyüyen öfkemi yatak odamı parçalayarak unutmaya çalıştım. Ben tabletimden gelen e-postaları kontrol ederken bir temizlik şirketi de yarattığım pisliği temizlemeye çalışıyordu.

Lanet olsun. diye haykırdım ve başımı ellerimin arasına aldım.

Everly

Bunca yıldan sonra bile hala beni delirtmeyi başarıyor.

Kaltak. Beni mahvedip terk etmesi yetmedi demek ki.

Şimdi geri dönüyor ve iş ortağımla nişanlanıyor?

Dalga mı geçiyor bu?

Eğer öyleyse, işe yarıyor.

Tamam, sorun değil. Her şeye rağmen, bu gecenin üstesinden gelebilirim.

Onu tanımıyormuş gibi davranırım.

Zaten eminim dikkatimi dağıtacak bir sürü başka şey olacaktır.

Hem Kristen de orada olacak.

Odaklanmam gereken bir basın toplantım var.

Ve tabii ki, bir de bana "aşağılık herif" demeye cüret eden sinir bozucu o muhabir kız.

Onunla karşılaşmayı dört gözle bekliyorum.

Kristen haklı: Birine ders vermenin birden fazla yolu olabilir.

Kristen her zamanki gibi nazik biri olup o muhabir kıza hayatının fırsatını sunmamı istedi.

Profesyonel olmayan yöntemlerine karşılık verin, ama aksi takdirde, Bayan Dawson için doğru olanı yapın.

Hayır.

Hele ki ortağımdan aldığım bu mide bulandırıcı haberden sonra hiç olmaz.

Everly'nin tekrar hayatıma girme ihtimalinden sonra asla.

Hayatımın en güzel günlerinden birinin başka bir kadın tarafından mahvedilmesine asla izin vermeyeceğim.

Aklımda Bayan Dawson için tek bir ders var.

Ve bunu gerçekleştirmek için sabırsızlanıyorum.

KATE

Basın toplantılarında elbise giymek pek adetim değildi. Yine de sahip olduğum en şık elbisem olan Dantelli midi elbisemi seçtim, hazırlanırken büyükannemin bana seslendiğini duydum.

"Buraya gel de seni bir göreyim!"

Odasına girdim ve önünde durup etrafımda minik bir tur attım, yatakta yatıyor olmasına rağmen samimi bir neşeyle ellerini çırptı.

"Şu güzelliğe bak," dedi. "Çok güzelsin."

Yatağın kenarına, büyükannemin yanına oturdum ve ona dikkatlice baktım. Hastayken bile, beni mutlu etmek için neşesini asla kaybetmiyordu.

Bayan Kirby, ev hemşiremiz, bu akşam birkaç saat daha büyükannemin yanında kalmayı kabul etmişti, ama acil bir işi çıktığı için son dakika iptal etmek zorunda kaldı.

Normalde böyle bir durumda planımı iptal ederdim ama bu gece benim için çok önemliydi. Orada olmalıydım.

Büyükannem sanki aklımı okuyormuş gibi, elimi okşadı. "Beni düşünme,” diye ısrar etti. "Endişelenecek bir şey yok."

Büyükannemin elini hafifçe sıktım.

"Emin misin, büyükanne?" diye tereddütle sordum.

"Evet, Kate. Şimdi git ve hazır oradayken, lütfen kendine ayaklarını yerden kesecek yakışıklı bir prens bulmaya çalış."

"Peki..." Yataktan kalkıp büyükannemi alnından öptüm.

"... O zaman gitsem iyi olacak. Pahalı şampanya ve balık yumurtası dolu bir gece beni bekliyor."

Gözlerimi devirmeden edemedim.

"Ona ‘havyar’ deniyor, canım. Öğren bunları."

Göz kırparak beni kapıya doğru yönlendirdi, bu onun git artık deme şekliydi.

İtiraf etmeliyim ki, büyükannemle kalmayı istememin nedeni belki de Taylor Price'la yüzleşmek istemiyor oluşumdu.

Ona söylediklerimden sonra, karşısına çıkmaya cesaretim yoktu. Adam büyük ihtimalle beni sakız gibi çiğneyip bir kenara atacaktı.

Ama bu sadece benim haklı olduğumu kanıtlardı. Taylor Price'ın tam bir "aşağılık" olduğunun en güzel kanıtı olurdu.

Ve, eğer, herhangi bir şey söylerse, bunu gazetedeki yazım için kullanabilirdim.

Yani, ne kadar kötü olabilirdi ki? Kaybedecek neyim var?

Sonraki bölüm
App Store'da 5 üzerinden 4.4 puan aldı.
82.5K Ratings
Galatea logo

Sınırsız kitap, sürükleyici deneyimler.

Galatea FacebookGalatea InstagramGalatea TikTok