Fırtına - Kitap kapağı

Fırtına

Mandy M.

0
Views
2.3k
Chapter
15
Age Rating
18+

Summary

Lynn hamile olduğunu öğrendikten sonra bir başına kalınca ekmeğini kazanabilmek için iki işte aynı anda çalışır. Korkunç bir fırtınaya yakalanınca kendini hayatta kalmak için mücadele ederken bulur ...

Yaş sınırı: 18+

Fazla göster

42 Chapters

Bölüm Bir

Adım Magdalynn ama bana Lynn diyebilirsiniz, herkes bana öyle der. Yirmi üç yaşındayım ve bir acil serviste lisanslı hemşire olarak çalışıyorum.

Montana'da yaşıyorum ve kış ayları çetin geçmesine rağmen burası çok güzel bir yer. Erkek arkadaşım Justin’le şehrin biraz dışında küçük bir dairede yaşıyoruz. İki yıldır birlikteyiz.

Son birkaç gündür kendimi pek iyi hissetmiyordum ama her zamanki gibi işe gittim. El kremi almak için çantamın içine uzanırken hala regl olmadığımı fark ettim.

Sanki kurmalı bir saat gibi her yirmi sekiz günde bir düzenli regl olurdum. Takvime bakıp günleri saymamla neredeyse iki hafta geciktiğimi fark ettim.

“Kahretsin,” diye mırıldandım, yavaşladığımızda bir gebelik testi almayı aklımın bir kenarına yazarak.

Üç saat sonra kendimi ultrason makinesi olan bir odaya kilitledim. Birkaç dakika sonra, en son beklediğim şeyle karşılaştım. Çoğu insana şekilsiz bir leke gibi görünse de ben ne olduğunu biliyordum.

Hamileydim. Birkaç fotoğraf çekerek dışarı çıktım.

“Hey Nic.” Kendisi pratisyen bir hemşireydi. “Sence bu kız kaç aylık hamiledir?” Ona fotoğrafı gösterdim.

“Sekiz hafta kadar diyebilirim. Senin mi?”

“Onu tuvalette buldum,” dedim, başımı sallayarak. Henüz dünyaya duyurmaya hazır değildim.

“Tamamdır, kaçmam gerek.” Asansöre doğru ilerledi.

Saat sabahın yedisiydi ve ben eve varana kadar Justin'in uyanmış, iş için hazırlanıyor olacağını biliyordum.

Ailesi eyaletteki en büyük petrol şirketinin sahibiydi. Zaman zaman şımarık bir zengin çocuğu olabiliyordu ama onu seviyordum.

Koruyucu aileden gelme meteliksiz bir kızın, zengin bir çocukla olabileceğine ihtimal verilmez ama biz yürütebiliyorduk.

Aynı eve taşınana dek kim olduğunu bile bilmiyordum. Ayda yaklaşık 5 bin dolar kira ödemeye istekli olması bana bu konu hakkında ipucu vermişti.

İçeri girdiğimde kahve yapıyordu.

“Günaydın,” diyerek beni selamladı.

“Günaydın,” deyip masaya oturdum.

“Konuşmamız gerekiyor Justin. Hamileyim,” diye söyleyiverdim, cesaretimi kaybetmeden.

Kahve fincanını fırlatarak, “Nesin? Şaka yapıyor olmalısın!” diye haykırdı.

Fincanın duvara çarpmasıyla sıçradım. “Ben, ben şaka yapmıyorum.”

Daha önce hiç böyle olmamıştı.

“Ben ilişkiye böyle saçmalıklar için girmedim!”

Bana fırlattığı tabaktan eğilerek kaçtım.

“Kendi başının çaresine bak.” Öfkeyle yatak odasına çıktı ve kısa bir süre sonra elinde bir çantayla geri döndü.

“Ne yapıyorsun?”

“Ayrılıyorum. Lanet olası bir çocuk istemiyorum Lynn!” Hiddetle dışarı çıktı.

Bir daha da geri dönmedi, en azından bana. Bir noktada ben işteyken geri dönmüş ve dairedeki neredeyse her şeyi almıştı.

Uzun bir vardiya sonrası içeri girdiğimde boş bir daire ve her yere saçılmış eşyalarımla karşılaştım.

Kelimenin tam anlamıyla bana bıraktığı tek şey kıyafetlerimdi, buzdolabını bile boşaltmıştı. Bir kalıp buzum bile yoktu. Tek başımaydım ve artık fazladan mesai yapmak zorundaydım.

Kuyruğumu kıstırıp eve dönebilecek durumda da değildim, bir evim yoktu. Ailemi hiç tanımamıştım ve yaş sınırını geçip de sistemden çıkana kadar koruyucu aileler arasında gidip gelmiştim.

Bir evde rahat edip aileyi sevmeye başladığım anda başka bir eve taşınıyordum. Başımı eğip ağzımı kapalı tutmayı çabuk öğrenmiştim, özellikle de sadece ekstra para için işin içinde bulunan evlerde.

İyi olan ailelerden bazıları ben büyüdükçe bana biraz para verirdi ama çoğunluğu vermezdi. Elimden geldiğince birikim yaparak parayı idareli kullanmayı öğrenmiştim.

Sistemden çıkarıldığımda yoluma hemşirelik okuluyla devam ettim. Justin'le yaşamak, kendime rahatlamak ve mutlu hissetmek için izin verdiğim ilk zaman olmuştu.

Bu dairenin kirası ucuz değildi ve biraz araştırdıktan sonra şehirden uzakta daha ucuz bir daire bulabileceğimi fark ettim.

Çalışamayacağım zamanlar, daha iyi bir araba ve bebek eşyaları için para biriktirmem gerekiyordu, ayrıca kendim için de biraz mobilya almalıydım.

Tek odalı küçük bir dairem vardı ve kirası ayda sadece 1200 dolardı. İkinci el dükkânından bir kanepe, bir baza ve bir yatak bulmayı başarmıştım ve ayda birkaç yüz dolar kenara koyuyordum.

Ama bunun yeterli olmayacağını biliyordum. Hâlâ almam gereken şeylerin bir listesini yapmaya başladım. Temel olan her şeyi almam gerekiyordu, en azından bebek için.

Evlatlık vermeyi ya da kürtaj olmayı düşünmüş müydüm? Bir ân bile değil. Asla başka birini benim büyüdüğüm şekilde büyümeye zorlamazdım. Düşünülenin aksine ~her~ bebek hemen evlat edinilmezdi, hatta bazıları hiç edinilmezdi.

Fiziksel olarak bir sorunum yoktu, kızıl saçlarım ve çillerim beni sevimli kılıyordu, en azından bana göre. Ve kürtaj... Katiyen olmazdı.

“Megan, yardıma ihtiyacı olan başka departmanların olup olmadığını biliyor musun?”

“Sanmıyorum canım. Neden?”

Megan, başından beri benim amirimdi. Hoş, yaşlı bir kadındı. “Ekstra paraya ihtiyacım var.” Minik göbek çıkıntımı avuçladım.

“Ah hayatım.” Beni kendine çekti. “Keşke sana daha fazla saat yazabilsem ama hiç yok. Ama evde sağlık hizmetinin iyi para getirdiğini biliyorum.”

“Araştıracağım, teşekkürler.”

Kolumu tuttu. “Justin'e ne oldu?”

Gerçekten ona anlatmak istemiyordum. Geri döneceğini umuyordum ama iki ay olmuştu ve ondan henüz haber alamamıştım. “Gitti. Gidip beşinci bölüme taburcu olma talimatlarını vermem gerek.”

Sonraki bölüm
App Store'da 5 üzerinden 4.4 puan aldı.
82.5K Ratings
Galatea logo

Sınırsız kitap, sürükleyici deneyimler.

Galatea FacebookGalatea InstagramGalatea TikTok