Davet - Kitap kapağı

Davet

Tori R. Hayes

0
Views
2.3k
Chapter
15
Age Rating
18+

Summary

Kim demiş dünyada sadece bir tane mükemmel eşiniz olabilir diye? Ünlü bir partiye davet edilen Willow'un hayatı tamamen değişir.. Sebastian ile Damon kardeşler birbirlerinden çok farklı olsalar da Willow'a duydukları şehvet aynıdır. Bir kardeş için her şey çok basit görünürken, diğeri için durum hiç de öyle değildir. Willow birini mi seçmeli, yoksa iki erkeği paylaşmanın bir yolunu mu bulmalı?

Yaş Sınırı: 18+

Fazla göster

Birinci Bölüm

Not: Bu hikâye yazarın orijinal versiyonudur ve ses içermemektedir.

Davetiyesinin bulunduğu gösterişli siyah zarf açılmamış bir hâlde mutfak masasının üzerinde duruyordu.

Zarf mat siyah renkteydi, ön yüzüne gümüş kaligrafiyle adı kazınmıştı ve üzerinde gümüş renk balmumu mührüyle Bane hanesinin arması damgalanmıştı.

Davetiyeyi önceki gün almıştı ve davetiye o zamandan beri olduğu yerde duruyordu. Bir türlü açmaya cesaret edemiyordu. Bane partilerinde neler olduğunu çok iyi biliyordu.

Parti istediği her şeyi satın alabilecek kadar parası olan güzel insanlarla doluydu. Yani en iyi arkadaşı Lorie’ye göre durum böyleydi.

Lorie geçen yıl Bane kardeşlerin en büyüğü olan Luca tarafından partiye davet edilmişti.

Lorie de bu daveti kabul etmişti. Sanki gerçekten başka bir seçeneği vardı da! Ertesi sabah eve döndüğünde, önceki gece olanlara inanamamıştı.

Hemen Willow’u uyandırmıştı, olanları ona anlatmak için sabırsızlanıyordu ama arkadaşının ona inanmayacağından emindi.

Willow ondan zenginlik, güzellik ve seks hakkında hayal edebileceği en inanılmaz hikâyeyi duymuştu.

Anlaşılan o ki Baneler, birbirleriyle aynı zevkleri paylaşan epeyce insan tanıyorlardı. Bu zevkler Willow’a oldukça ahlaksız gelen türden zevklerdi.

Lorie ona partide en az yüz kişi olduğundan bahsetmişti ki bu hiç de şaşırtıcı değildi. Herkes Baneler’i şu ya da bu nedenle tanıyordu.

Willow davet edilmediği için biraz kırılmıştı ama buna çok aldırmamıştı. Kendisi Baneler’in bu tür etkinliklere davet ettiği tiplerden değildi.

Lorie uzun boylu, ince yapılı, düz sarı saçlı olan bir kızdı. Açık kahverengi gözleri ve harika bir bronz teni vardı. Willow’a her zaman bir şekilde derli toplu görünürdü, en azından ondan daha derli toplu.

Lorie, genellikle partiye davet edilen kadınların profiline çok iyi uyuyordu.

Öte yandan Willow’un boyu olsa olsa 1.58’di. Kalın kıvrımları ve sırtının ortasına kadar inen, asi ve kıvırcık kızıl saçları vardı. Göğüsleri makul büyüklükteydi.

Teni porselen rengindeydi, burnunun kenarındaki hafif çiller parlak yeşil gözlerini ortaya çıkarıyordu. Kendinde sevdiği tek özellik buydu.

“Willow, hadi ama. Davetiyeyi açıp seni hangi kardeşin davet ettiğini görmek istemediğini söyleme bana,” dedi Lorie kanepedeki yerinden.

“Beni kimin davet ettiğini çok iyi biliyorum.”

Lorie gözlerini devirdi. “O zaman kesinlikle gitmelisin. Hem ben de gidiyorum.”

Willow mutfak masasından kalkarak, “Güzel, sıska kadınlar, sağa sola saçılan paralar, her yerde sevişen insanlar... Beni öyle bir yerde düşünebiliyor musun?” diye çıkıştı.

Artık zarfa bakmayı bırakması gerekiyordu, yoksa gerçekten zarfı açmak isteyebilirdi.

“Sen de güzel bir kadınsın,” diye hatırlattı Lorie ona. “Ayrıca, istemediğin şeylere katılmak zorunda da değilsin. Pek çok insan oraya sadece rahatlamak için gidiyor.”

Willow bir şey söylemeyince Lorie devam etti.

“Ah, hadi ama! Harika vakit geçirebiliriz. Sarhoş oluruz, zengin adamlar bize içki ısmarlar, dans ederiz... Bunun en azından kulağa ilgi çekici gelmediğini söyleyemezsin.”

Willow iç çekti. Lorie haklıydı. Kulağa ilgi çekici geliyordu ama Willow bunu kabul etmek istemiyordu.

“Lütfen. Geçen sene Luca’yla yaptıklarını unuttun mu? Benimle on dakikadan fazla birlikte olmayacaksın, bunu sen de biliyorsun,” dedi kıkırdayarak.

“Eğer gelirsem söz veriyorum seninle kalacağım. Tabii sen yapacak eğlenceli bir şey bulmaya karar vermezsen,” dedi Lorie göz kırparak. İki kadın da kahkahalara boğuldu.

Willow, Lorie’yi bu yüzden seviyordu. Yirmi yıldır, anaokulundan beri arkadaşlardı ve birbirlerini herkesten daha iyi tanıyorlardı.

Willow derin bir iç çekerek masanın üzerindeki davetiyeye bir kez daha baktı ve gözlerini devirerek mührü kırdı.

Davetiyenin basıldığı kâğıt çok süslüydü. Rengi kırık beyazdı ve üzerinde zarfla uyumlu güzel bir kaligrafiyle şunlar yazılıydı:

“Bayan Bridges,”

“13 Ekim günü saat 11’de şehir merkezindeki Heathcliff Malikânesi’nde gerçekleştirilecek olan Baneler’in yıllık şenliklerine davetlisiniz.”

“Gece boyunca yiyecek ve içecek servisi, sınırsız eğlence olacaktır.”

“Kıyafet yönetmeliğini ve kuralları ilerleyen sayfalarda bulacaksınız. Bane kardeşler katılımınızı bekliyorlar.”

“Damon Bane.”

Willow kıyafet yönetmeliğine göz gezdirdi, hâlâ bunu yapıyor olma ihtimalini idrak edememişti.

Kıyafet kuralları tam da Lorie’nin ona söylediği gibiydi, dar, teni açıkta bırakan ama resmi bir şeyler giymesi isteniyordu. Topuklu ayakkabı şarttı.

Erkekler için kıyafet kuralı sadece takım elbiseydi ama Willow bunun Bane kardeşlerin çok fazla giyinmek zorunda kalmaması için olduğunu varsayıyordu.

Kurallar yeterince basitti:

1. Heathcliff Malikânesi’ne girişler saat tam 12’de kapanacaktır.

2. Hiç kimse rahatsız edici bulabileceği herhangi bir faaliyete katılmaya zorlanmamaktadır.

3. Girişe izin verilmesi için davetiyenin kapıda ibraz edilmesi gerekmektedir.

4. Heathcliff’te olanlar Heathcliff’te kalacak.

“Ee?” diye sordu Lorie, ayak parmaklarının üzerinde zıplayarak.

Willow iç çekerek mektubu yere bıraktı ve kararını vermiş bir hâlde ona baktı.

“Sanırım bir elbiseye ihtiyacım var.”

Sonraki bölüm
App Store'da 5 üzerinden 4.4 puan aldı.
82.5K Ratings
Galatea logo

Sınırsız kitap, sürükleyici deneyimler.

Galatea FacebookGalatea InstagramGalatea TikTok