Oyun - Kitap kapağı

Oyun

J.A. White

0
Views
2.3k
Chapter
15
Age Rating
18+

Summary

Doğu Batı ile buluşuyor. Maddie, Long Beach, Kaliforniya’da yaşayan ve Hooters’ta çalışan güzel bir kadındır. Oradaki bütün erkekler kendini beğenmiş ya da Hollywood’da ünlü olmayı bekleyen tiplerdir. Ty, Cocoa Beach, Florida’da yaşayan yakışıklı, eski bir askerdir. Sörf eğitmeni olarak çalışmaktadır ve ordudan döndüğünden beri aşkı bulamamıştır. Ty ile Maddie, “Aşk ya da Para” isimli arkadaşlık sitesine başvururlar. Seçilirler ve “Oyun” isimli yarışmada oynamak üzere eşleştirilirler. New York’ta ilk kez karşılaştıklarında kıvılcımlar uçuşur. Maddie’nin eski erkek arkadaşı yarışmayı raydan çıkarmaya çalışınca ilişkileri test edilir. Görevleri tamamlayıp ödülü alabilecekler mi yoksa yolları ayrılacak mı?

Yaş Sınırı: +

Fazla göster

22 Chapters

Chapter 1

Bölüm 1

Chapter 2

Bölüm 2

Chapter 3

Bölüm 3

Chapter 4

Bölüm 4
Fazla göster

Bölüm 1

Bir Oda Arkadaşı

MADDIE

“Long Beach Hooters’a hoş geldiniz. Kaç kişisiniz?” diye sordum beş adam içeri girerken. Yakışıklı adamlar... Ta ki ağızlarını açana kadar.

“Garsonumuz sen mi olacaksın?” diye sordu biri.

“Hayır, bugün değil. Hostes standında çalışıyorum. Sizinle Krissy ilgilenecek,” dedim önlerinden geçip masalarına doğru yürürken. Benim hakkımda konuştuklarını duyabiliyordum.

“Kızın memelerini gördün mü? Kahretsin, başımı o yavruların arasına sokmak isterdim,” dedi biri.

Onlara oturdukları yeri gösterirken bir başkası “Of, bu kıç için ölünür,” dedi. Sonra onlar otururken kıçımın hafifçe okşandığını hissettim.

Onlara sahte bir gülümsemeyle baktım. Beşi de sanki hiçbiri yapmamış gibi ellerini kaldırdı. Başımı sallayarak uzaklaştım.

“Tanrım, bu kasabadan gerçekten nefret ediyorum,” diyerek Krissy’ye doğru yürüdüm. “Üzgünüm canım, masa 12’de beş tane mağara adamı var. Göğüslerim hakkında konuştular bile,” dedim memelerimi tutarak, “Ve içlerinden biri kıçımı tokatladı.”

“Sorun değil bebeğim, siyah kuşağım var benim. Memelerime dokunurlarsa, buradan morarmış bir göz ve gelen hesabın iki katını ödeyerek ile ayrılırlar,” dedi Krissy gülerek.

“Buradaki işimi seviyorum. Maaş harika, insanlar harika. En iyi vardiyalarda çalışıyorum ama bu şehirdeki erkekler berbat. Sırf Kaliforniya’da yaşıyorlar diye domuzluk yapmaya hakları yok.”

Bir bardak alıp içine buzlu su doldurup pipet koydum. “Babam ne zaman yuva kuracağımı ve çocuk sahibi olacağımı sorup duruyor. Görünüşe göre bu sahil kasabasında kimseyi bulamayacağım.”

“Bazı günler keşke param olsa da sadece seyahat etsem diyorum. Bunun için bir erkeğe ihtiyacım yok. Sadece seyahat etmek ve turistik yerleri görmek istiyorum. Böyle bir işte çalışırken ölmek istemeyen, yirmi altı yaşında, güzel memeli bir kızım.”

“İlgini çekebilecek bir şey gördüm. Gidip şu pisliklerin icabına bakayım, sonra sana geri dönerim,” dedi Krissy.

Yaklaşık bir saat sonra Krissy ön tarafa geldi ve bana bir kâğıt parçası uzattı.

“Bu da ne?”

“Eve gittiğinde bu internet sitesine göz atmanı istiyorum,” dedi.

“Ne sitesi bu?” dedim bir kaşımı kaldırarak.

“Ne olduğunu söylemeyeceğim. Evli olduğum için benim yapamayacağım bir şey,” diye yanıtladı Krissy kocaman bir gülümsemeyle.

Kâğıdı açtım ve “Aşk ya da Para” yazan bir internet sitesi gördüm.

Daha sonra Krissy birkaç kız gelemediği için bir vardiya daha çalışmamı istedi. Eğer kalırsam yarın izinli olabileceğimi söyledi. Ben de öyle yaptım.

***

Ertesi sabah uyandığımda penceremde parlayan güneşi gördüm. Yataktan kalktım ve koşuya çıkmaya karar verdim.

Büyük beden kısa tişörtümü üzerime geçirdim ve DD beden göğüslerimi bir spor sütyeninin içine sığdırmaya çalıştım. Bazen koşarken iki sütyen takıyorum. Sahildeki erkeklere zıplayan memelerimi göstermek zorunda değilim.

Evim sahile yakın ve küçük bir balkonu var. Güne ve güneşin nerede olduğuna bağlı olarak, balkonda yarı çıplak uzanabilir ve bikini izi olmadan biraz güneşlenebilirim.

Bir yoga pantolonu bulup üstüme geçirdim. Sonra ayakkabılarımı bulup giydim. Koşuya başlamadan önce bir şişe suyu nefes almadan içtim.

Evden çıkıp caddenin karşısındaki Belmont Shore denilen sahile doğru koştum. Genellikle güneye, yaklaşık üç kilometre olan girişin sonuna kadar koşarım, ardından toplam altı kilometrelik bir koşu olsun diye geri dönerim.

Bazen hafta sonları yolcu gemilerinin gelip gidişini izlerim. Ama bugün hiçbir şey olmuyordu. Sahilde voleybol oynayan bir grup adam gördüğümde geri dönmeye başlamıştım.

“Selam, bebeğim! Ben bir yapımcıyım. Seninle bir film yapmak istiyorum. Film yatak odamda başlayıp senin yüzünde bitiyor,” dedi hepsi birbirlerine beşlik çakarken.

Arkamı dönüp geri geri koşarken, “Üzgünüm, sadece otuz saniye süren bir filmde oynamak istemiyorum,” dedim. Önüme döndüğümde duyabildiğim tek şey, “Kız seni mahvetti!” oldu.

Genelde böyle aptalca şeylere cevap vermem. Ama bugün kendimi iyi hissediyorum ve bu da yüzüme bir gülümseme konduruyordu.

Eve geri döndüm ve hemen banyoya girip hızlı bir duş aldım. Her iki spor sütyenimi de çıkardığımda memelerim düşerken göğsümü tokatladı.

Ellerimle altlarındaki teri sildim. Suyu açtım ve suyun doğru sıcaklığa gelmesini beklemeden içine atladım.

Birkaç dakika sonra duştan çıkıp kurulandım. Havluyu etrafıma sarıp dışarı çıktım. Balkon kapısından güneş parlıyordu, ben de biraz güneşlenmeye karar verdim.

Plaj sandalyemi alıp açtım ve kapının hemen önüne yerleştirdim. Bilgisayarımı da alıp sandalyenin üstüne koydum, sonra havlumu attım. Güneşin kıçımı öpebilmesi için yüzüstü uzandım.

Birkaç dakika diğer e-postaları inceledikten sonra Krissy’nin bana verdiği internet sitesine bakmaya karar verdim. “Aşk ya da Para” yazınca karşıma sürpriz bir şekilde bir arkadaşlık sitesi çıktı. Yepyeni bir arkadaşlık sitesi.

Krissy’nin bu siteyi bana vermesine şaşmamalı, o evli. Okumaya devam ettikçe, Muhteşem Yarış ~ve biraz da ~Fear Factor~ ~gibi yarışmalar yapmak istediklerini gördüm.

Daha önce hiç tanışmamış çiftleri bir araya getirip bir takım olarak çalışıp çalışamayacaklarını görmek istiyorlardı. Yarışmalar kolay olmayacaktı ancak çiftlerin birlikte çalışıp her zorluğun üstesinden geleceğini umuyorlardı.

Oynamamayı seçebilir ve bölgemde biriyle uyumlu olup olmadığımı görebilirdim ya da Oyun’u oynayıp biraz para kazanabilirdim.

“Ne olacak sanki?” dedim yüksek sesle ve Oyun başvurusunu açtım.

Standart bir başvuruydu. İsim, yaş, doğum tarihi, göz rengi, boy ve kilo. Sonra bir erkekte ne istediğimi sordu. Ben de istediğim her şeyi yazdım.

Tüm bu niteliklere sahip, benim için mükemmel bir erkek bulabileceklerini hiç sanmıyordum ama yine de deneyecektim.

Yaş: 26

Boy: 1.68

Kilo: 59

Saç: Esmer, omuz hizasında. At kuyruğu yapmayı sever.

Gözler: Açık yeşil

Beden: (isteğe bağlı) 38 DD

Hobileri: Çıplak bronzlaşmayı, sahilde koşmayı ve kız arkadaşlarıyla parti yapmayı sever.

Çekici gelen şeyler: Güzel gülen, harika öpüşen ve bir kadını nasıl memnun edeceğini bilen erkekler.

İtici gelen şeyler: Ağız kokusu, temiz olmayan ve herkesten daha iyi olduğunu düşünen ukala erkekler.

Başvurunun yarısında bacaklarımın arkasının ve kıçımın ısındığını hissettim. Sonra başlamadan önce kıçıma losyon sürmeyi unuttuğumu fark ettim. Ters dönüp bilgisayarı kucağıma koydum ve başvuruyu tamamladım.

Başvurunun sonuna geldiğimde geriye sadece fotoğraflar kalmıştı. Bir tane sadece yüzümün olduğu, bir tane elbiseli, bir tane de mayolu. Daha düşünmeye fırsatım olmasa da aklımda çoktan bir mayo vardı.

Banyoya girip makyaj masama oturdum. Saçlarımı taramaya başladım, güzel bir lastik toka bulup at kuyruğu yaptım.

Normalde kullandığımdan biraz daha fazla göz farı kullanarak gözlerim için özellikle uğraştım. Fotoğrafı çektiğimde ortaya çıkmalarını istiyordum.

Normalde çok fazla makyaj yapmam, bu yüzden kendimle ilgili hiçbir şeyi değiştirmeyecektim. Sadece kendim olmak istiyordum. Gerçek beni görmelerini istiyordum.

Makyajımı bitirdikten sonra güzel bir gece elbisesi buldum. Bir süredir giymediğim bir şey. Sanırım en son birkaç yıl önce Krissy’nin düğününde elbise giymiştim. O elbiseyi üzerime geçirdim.

“Of be!” dedim aynaya bakarak. Sanırım bu elbiseyi son giydiğimden beri göğüslerim biraz daha büyümüştü, çünkü üzerime daha iyi oturdu.

Ayak bileğine kadar uzanan, arkası açık ve önü V şeklinde siyah bir elbise.

Fotoğraf çekmek için telefonumu ayarlamadan önce aynada kendimi tekrar kontrol ettim, sonra mayomu alıp yatağın üzerine serdim.

Üç çekimi de bitirip siteye yükledim. Gönder tuşuna basmadan önce başvurudaki her şeyin doğru olduğundan emin olmak için tekrar kontrol ettim.

Tıkla. Gönderildi.

“Yok artık! Bunu yaptığıma inanamıyorum,” dedim yüksek sesle bilgisayarımı kapatırken.

Bilgisayarı yere bırakıp daha fazla güneş almak için sandalyemi balkon kapısına yaklaştırdım. Gözlerimi kapattım ve vücudumda hissettiğim sıcaklığın tadını çıkardım.

Sonraki bölüm
App Store'da 5 üzerinden 4.4 puan aldı.
82.5K Ratings
Galatea logo

Sınırsız kitap, sürükleyici deneyimler.

Galatea FacebookGalatea InstagramGalatea TikTok