Doğum Günü Sürprizi

Vücudum adeta yanıyordu. Dimitri ile Max’in bana dokunduğu her yerde alevler püskürüyordu.

Her zaman böyle hissederdim. Onlarla ne kadar çok zaman geçirirsem, arzum da o kadar çok artıyordu. Bu gece de aynısı oluyordu. O anda sahilde olmamız ve birilerinin bizi görme ihtimali umurumda değildi. Yalnızca ikisini istiyordum.

Max’in yüzünü kendime çekip dudaklarımı onunkilere kilitledim. Sonra aynısını yapmak için Dimitri’ye döndüm.

Dimitri ile Max seksi, kaba saba adamlardı ama bana karşı çok naziklerdi. Bu yönlerini yalnızca ben görüyordum. Şefkatli yanlarını görmeye bayılıyordum.

Hayatlarımız şiddetle dolu olsa da, yumuşak bir yanları olduğunu ve benimle ilgilenmek istediklerini bilmek beni onlara daha da çekiyordu.

“Gömleklerinizi çıkarın,” diye talep ettim. Vücutlarını görmek, çıplak tenlerine dokunmak ve bedenlerinden yayılan sıcaklığı hissetmek istiyordum. Vücutlarının izini sürmeyi ve yıllar boyunca biriktirdikleri yara izlerini hissetmeyi seviyordum.

Dediğimi yapıp dikkatlerini hızla bana çevirdiler. Dimitri elbisemin fermuarını açtı. Max ise elbisemi omuzlarımdan aşağı indirmeme yardım etti.

“Çok güzel, Küçük Arı.”

Sütyen giymediğim için göğüslerim gecenin tatlı esintisine maruz kalmıştı. Soğukla temas eden meme uçlarım sertleşti. Max ağzını göğüslerimden birinin üzerine yerleştirdi, şakacı bir şekilde ısırırken diliyle yatıştırdı.

“Arkana yaslan,” diye emretti Dimitri.

İstediğini yaptım. Sırtüstü yatar yatmaz elbisemi ve tangamı indirerek beni tamamen çıplak bıraktı.

“Neden tek çıplak benim acaba?” dedim.

Dimitri beni rahatlatmak istercesine, “Sabırlı ol, Myshka,” dedi.

Max göğüslerimle meşgulken, Dimitri bacaklarımın arasına yerleşerek vücudumun aşağısını keşfediyordu.

Dimitri’nin dili vajinamın dış hatlarında geziniyordu. Hâlâ içimde olmadığından hayal kırıklığı içinde inledim. Onu saçlarından yakaladım ve yüzünü iyice vajinama bastırdım.

Dilinin klitorisimin etrafında daireler çizebilmesi için onu yerinde tuttum.

“Daha fazlasını istiyorum!”

“Küçük Arı bugün çok sabırsız. İstediğini verelim mi?” diye sordu Max Dimitri’ye.

“Yalvarırsa düşünebiliriz.”

“Onu duydun, Küçük Arı!” Max yüzünü boynuma getirmeden önce kıkırdadı. Tenimi ısırırken arkasında keskin bir acı izi bıraktı.

“Lütfen. Daha fazlasını istiyorum!”

“Neyin?” diye fısıldadı Dimitri.

“Lütfen, beni becermeni istiyorum.”

Dimitri yaptığı işi bıraktı, ayağa kalktı ve giysilerinin geri kalanını çıkarmaya başladı.

“Dizler yukarı ve bacaklar açık, Myshka,” diye emretti Dimitri.

Söyleneni yaptım. Dizlerinin üzerine çöküp bedenimi kendisine doğru çekmesini izledim. Kalçalarını hızlı ve sert bir şekilde itmeye başladı. Max yanımda soyunurken vücudu benimkine girdi.

Evet, istediğim buydu, diye düşündüm kendi kendime. ~Bana sert davranmalarına bayılıyorum, orgazma yaklaşırken canımı acıtmalarını istiyorum. Bağımlılık yapıyor!~

Orgazmın beni tamamen ele geçirmesi sadece birkaç dakika sürdü. Sırtım dikleşmiş ve ayak parmaklarım kıvrılmış halde kendimi nefes nefese buldum.

“Daha fazlasına hazır mısın?” Max beni omzumdan öperek sordu.

“Ah, evet. Her zaman daha fazlası için hazırım.”

Dimitri yanıma oturmak için içimden kaydı. “Gel ve bin bana, Myshka.”

Hiç tereddüt etmeden Dimitri’nin üzerine çıktım ve yavaşça sert penisini içime aldım. Bu pozisyonu seviyordum. Tüm kontrolü bana veriyordu, böylece kendi zevkime konsantre olabiliyordum.

Kollarımı Dimitri’ye doladım ve kalçalarımı yavaşça hareket ettirirken dudaklarımı onunkilere bastırdım.

Dimitri uzanırken, Max arkama geçti. “Devam et.”

Göğüslerimi arkadan kavradı. Ara sıra meme uçlarımı çekerek masaj yapmaya başladı.

“Neredeyse geldim,” diye inledim.

“Devam et. Penisi her yerinde patlayana kadar durma.”

O tanıdık his kasıklarımda bir kez daha kabarmaya başladığında, hızımı artırdım. Çok geçmeden aynı gece ikinci kez o orgazmik hazzın beni ele geçirmesine izin verdim.

Max sırtımı okşarken ben de yorgun bir halde Dimitri’nin üzerine yığıldım. Dimitri beni öpmek için başını eğdi. O sırada Max’in arkamdan içime girdiğini hissettim.

Beni böyle becermeyeli uzun zaman oldu diye düşündüm. ~Bunu özlemişim~. Doğum yaptığımdan beri bana karşı çok nazik olmuşlardı. Doğrusu, seks sırasında bana uyguladıkları sertliği özlemiştim.

“Daha sert olmanı istiyorum, Max. Kendini tutma.”

Bu izin, Max’in kıçıma beni ciyaklatacak kadar sert girmeye başlaması için gereken tek şeydi.

“İstediğin bu mu? Küçük yarmaz kızımız bir fahişe gibi becerilmek mi istiyor?”

“Mmm, evet!” deyip inledim.

Bu noktada, vücudum ilk iki orgazm nedeniyle hassaslaşmıştı ve soğuk terler dökmeye başlamıştım. Ama umurumda değildi. Dimitri’nin de devam etmesini istiyordum.

“Senin için hazırım Dimitri,” diye fısıldadım.

Dimitri kalçalarını yavaşça ileri geri hareket ettirmeye başladı. Çok geçmeden bir ritim buldular: Max çekilirken Dimitri de içeri giriyor, böylece neredeyse tek bir vücut gibi hareket ediyorlardı.

“Dayanamıyorum!” deyip inledim. Kendimi çok dolu hissediyordum; bu anın bitmesini istemiyordum. “Muhteşem hissediyorum! Lütfen, lütfen durma!”

Üçüncü orgazmım beni hazırlıksız yakaladı. Hiçbir uyarı olmadan, patlayıcı zevk bedenimi ele geçirdi. İsimlerini tekrar tekrar inlemeye başladım. Bu duygunun içinde adeta kaybolmuştum.

“O kadar güzel ki!” diye haykırdı Dimitri boşalırken. Max saçlarımı avuçlayıp kendisi de boşalana kadar içime girerken beni göğsüne bastırdı. Sonra yanımızdaki battaniyenin üzerine uzandı.

“Bunu özlemişim,” diye iç geçirdim, aralarında gidip geliyordum. “İkinizi de seviyorum.”

“Hemen uyumak yok, Küçük Arı. Seninle işimiz bitmedi.”

Onlara gülümsedim ve bir kez daha iç geçirdim. “Hadi o zaman, devam edelim.”