Dövüş Arenasının Sırları - Kitap kapağı

Dövüş Arenasının Sırları

Arri Stone

0
Views
2.3k
Chapter
15
Age Rating
18+

Summary

Kitt, sektörün en iyileriyle çalışan profesyonel bir dövüş sanatları eğitmenidir. Lara yükselmekte olan bir dövüşçüdür. Lara, bu yakışıklı adamın zirveye ulaşmasında yardımcı olabileceğini fark eder. Ancak Kitt’le antrenman yapmak duygularıyla savaşmak anlamına gelir. Çok geçmeden ringin içindeki sıcaklık artmaya başlar... İçlerindeki tutkuyu kontrol etmek imkansız hale gelmeye başlar. Şehvet gittikçe artar. Ancak iş aşkla karıştığında, sorun çıkması kaçınılmazdır. Ne yazık ki Kitt ile Lara’nın başını derde sokan başka şeyler de vardır...

Yaş Sınırı: 18+

Fazla göster

66 Chapters

Chapter 1

Bölüm 1

Chapter 2

Bölüm 2

Chapter 3

Bölüm 3

Chapter 4

Bölüm 4
Fazla göster

Bölüm 1

Lara

Tek hayalim iyi bir dövüşçü olmaktı. Saatlerce oturup video üstüne video izler, beğendiğim hareketleri çalışır ve MMA(karma dövüş sanatları) özünü anlamaya çalışırdım.

Kardeşim Bobby, hep benim antrenman partnerim ve en büyük destekçim olmuştu. Yarı zamanlı olarak bir barda çalışıyordum ama odak noktam spor salonuydu.

Onu ilk gördüğüm anı hatırlıyorum. Adeta kalbim durmuştu. Kitt Edwards. Kısa bir süreliğine ringe çıkmıştı. Çok iyiydi, hiç dövüş kaybetmemişti ama dizindeki rahatsızlığı nedeniyle kariyeri bitmişti.

Sakatlığından sonra başkalarını eğitmeye başlamıştı. En iyinin de iyisiydi. Benim antrenörüm olmasını çok istiyordum. Sade antrenör değil ama aynı zamanda mümkün olan her şekilde onu istiyordum.

Kansas eyaletindeki memleketim Hays’te büyümüştüm. Etrafta bana göre hiçbir şey yoktu. Ne antrenman yapacak bir alan ne de dövüşecek bir yer vardı.

Bobby kendi spor salonunu işletmek istiyordu ama emekli bir MMA dövüşçüsüne ait olan bu spor salonunun işletilmesine yardımcı olmak şimdilik yapabildiğinin en iyisiydi. Karşısına bir fırsat çıktığında hemen atlamıştı.

Bir dövüşçüyle birlikte çalışmayı hep hayal ettiğimi bilen Bobby’nin aklına ben geldim. Bana mümkün olan her fırsatı vermek istiyordu. Onunla antrenman salonuna gitmemi önerdi.

Salondaki onca erkeğin arasında kendimi tuhaf hissettiğimi hatırlıyorum. Oradaki tek kadın bendim. Pek çoğundan daha başarılıydım.

Aslında oldukça utangaçtım ama ne zaman Kitt’in yanında antrenman yapsam vücudumda olduğunu hiç bilmediğim şeyler ateşlenirdi.

İşte yine kalbim küt küt atıyor. İlk karşılaşmamızı hatırlarken kalçalarımı birbirine bastırıyorum. Beni boğarcasına tutarken tüm konsantrasyonumu kaybetmiştim. Tek düşünebildiğim onun çıplak vücudunun benimkine yaslanmasıydı. Bana nasıl dövüşüleceğini öğretiyordu. Onu cinsel olarak istemem çok mu yanlıştı?

Ringde antrenman yapıyorlardı. Seth çok iyiydi. Geri döndüğünden beri tüm maçlarını izlemiştim. Gerçekten inanılmazdı.

Bir kenarda oturmuş suyumu yudumluyor ve hareketlerini takip etmeye çalışıyordum. İsabetli yumruklarını dikkatle inceliyordum.

Biraz soluklanmak için durduklarında Kitt bana baktı. Dudaklarını yaladığında, içimden gelen iniltiyi bastırmak zorunda kaldım.

“Lara, Seth’in karşısına çıkmak ister misin?” deyip sırıttı. Su şişemi neredeyse düşürecektim.

“Pardon?” Heyecandan altıma kaçırdığımdan emin bir şekilde ciyakladım.

Hay lanet, resmen benden Savaşçı’yla ringe çıkmamı istedi!

Kitt yanımda belirdiğinde eldivenlerimi takmaya çalışıyordum.

“Dur, sana yardım edeyim.” Eldivenleri takmama yardım etti. Parmaklarının bileklerime dokunuşundan, beni becerirken bileklerimi başımın üzerinde tuttuğunu hayal edebiliyordum.

“Merak etme, Seth sana zarar vermeyecek. Nasıl saldırdığını ettiğini görmek istiyorum.” Kitt ayağa kalktı. Gözlerine bakarken pis düşüncelerimi aklımdan silmek için çabalamak zorunda kaldım.

Sinirlerim altüst oluyor, heyecan ve korku vücuduma pompalanıyordu. Eldivenimin arkasıyla alnımı sildim. Kitt yanımıza yaklaşırken Seth zıplamaya başladı.

“Hadi Lara, içeri girip Seth’e saldır.” Seth’e başıyla bir selam verdi. “Pekâlâ, eldivenlerinizi tokuşturun.”

Boğazım kurumuştu. Hangi hareketleri yapacağımı düşünmeye çalıştım. Kitt ellerini birbirine vurdu. Dövüşmemizi işaret etti.

Kitt’in yüz ifadesi rakibime saldırmam için beni cesaretlendirdi. İlk yumruğuma karşı güçlü bir savunma yaptı. “Hadi Lara, korkma, devam et! Senin çok daha fazlasını yaptığını gördüm,” diye bağırdı Kitt.

“Ona zarar vermek istemiyorum,” diye mırıldandım, kendimden emin değildim. Seth kıkırdadı.

“Lara, seni tek hamlede yere serebilirim. Yanıma gel, sahip olduğun gücü göster,” diye beni cesaretlendirdi Seth.

Derin bir nefes alıp yavaşça verdim. Bunu o istedi. Etrafında ayaklarımın üzerinde hafifçe dans ettim, sonra bir yumruk attım. Ardından bacaklarını hissizleştirmek için alçak bir tekme attım. Tekmemden kaçmayı başardı. “Bacaklarını daha hızlı kullan.” Kitt ellerini tekrar çırptı.

İçgüdülerimin beni ele geçirmesine izin verdim. Ta ki Seth üzerime gelip beni yere serene kadar birkaç iyi tekme attığımı sanıyordum.

“Hâlâ tereddüt ediyorsun.” Seth beni serbest bıraktı.

“Çok gerginim. Kardeşimle antrenman yapmaktan bir şampiyonla dövüşmeye geçtim.” Ağzımda gergin bir kıkırdama yayıldı.

“Harika bacak becerilerin var. Biraz daha kendini zorla.” Seth eliyle tekrar üzerine gelmemi işaret etti.

Biz dövüşürken sinirlerim yavaş yavaş yatışıyordu. Birkaç yumruk attım. Yüksek bir tekmeyle onu çenesinden yakaladım. Tam güçle saldırmadığımızı biliyordum. Seth kaşlarını kaldırarak bana baktı.

Birkaç hamleden sonra Kitt maçı bitirdi. Seth’i ısınması için gönderdi. Ringden çıktığımızda yüzümü ve vücudumu sildim.

“Sonlara doğru biraz daha rahatladın. Vücudunun hareketlerine ne kadar kolay uyum sağladığını görebiliyordum.”

“Bir şampiyonun çenesine vurmayı başardın. Bahse girerim tam güçte olsaydın onu yere serebilirdin.” Elini bacağıma koydu. Yine usul bir iniltinin çıkmasını engellemek zorunda kaldım.

“Başlangıçta çok gergindim.” Eldivenlerimi çıkardım. Aklımı elinin olmasını istediğim yerden uzaklaştırmaya çalışıyordum.

“Sana sadece bağırarak hareketler yapmamla biriyle karşı karşıya gelmen farklı şeyler.” Durup beni inceledi.

“Biraz daha çalışırsan, müthiş potansiyelin ortaya çıkar. Yetenek gördüğümde anlayacak kadar uzun süredir ringin arkasında çalışıyorum.”

Dizimi okşayıp ayağa kalkmadan önce gözlerini benden ayırmadı.

“Teşekkür ederim. Bugün çok şey öğrendim.” Ona uzun süre bakmamak için suyumdan bir yudum aldım.

“Sonunda katılabilirsin, böylece sana biraz daha bire bir antrenman yaptırabilirim,” deyip göz kırptı.

Vücudum adeta kavrulurken endişeyle alt dudağımı çiğnedim. “Teşekkür ederim. Bunun benim için ne kadar önemli olduğunu anlatamam. Duşa girmeden önce biraz esneme hareketleri yapacağım.”

Havlumu aldım ve kıçıma bakmasını umarak yürüdüm. Esneme hareketlerinden sonra duşa girdim. Günüm harika geçmişti. Duygularım yüksek bir şekilde salondan ayrıldım. İşe hazırlanmak için eve gittim.

***

Gece bar tıklım tıkıştı. Böyle olmasını boş olmasına tercih ederdim. Son içki çağrısı yapılmıştı ve tüm müşteriler artık dışarı süzülüyordu.

Gecenin geç saatlerine kadar çalıştıktan sonra barı silip bardakları temizlerken düşüncelerim Kitt’e döndü.

Bugün bana hayatımın şansını vermişti. Hayallerim gerçek oluyordu. Tek yapmam gereken işteki zamanımı spor salonuna gidip çalışarak dengelemekti.

“Lara, buradaki işin bittikten sonra arka odada gözlük olup olmadığını kontrol eder misin?” diye bağırdı Casey mahzenden.

“Elbette.” Bezi omzuma atıp içeri yöneldim.

Bilardo masasının etrafındaki raflarda birkaç bardak kalmıştı. Hızla etrafı temizleyip bilardo ıstakalarını topladım.

Çalıştığım yer, müşterileri profilinin karmakarışık olduğu canlı bir bardı. Burada çalışmayı seviyordum. Kabuğumdan çıkmama yardımcı olmuştu.

Casey oldukça vahşi bir adamdı. Parlak pembe saçları ve birkaç piercingi vardı. Çok iyi anlaşırdık.

Barın sahibi Pete, arka odada oturup bilardo oyuncuları arasında bahis oynardı. Arada bir birkaç ihtiyar arkadaşını toplayıp kumar seansları düzenlediğinden emindim.

“İşte bu kadar! Gitmeye hazırız.” Casey anahtarları aldı. Bara son bir kez baktıktan sonra kapıyı arkamızdan kilitledi.

“Yarın görüşürüz.” Bobby ile yaşadığımız eve dönerken iş arkadaşıma el salladım.

Ilıman gece havası hoş ve ferahlatıcıydı. Yürürken telefonuma göz gezdirdim.

Birkaç dövüşçüyü anonim olarak takip etti, videolarına ve kazandıkları maçların kliplerine bakıyordum. Şimşek Nat, Kasırga Rona’yı yeni yenmişti.

Savaşçı ile Jimmy The Machine Masons arasında büyük bir dövüş yaklaşıyordu. Onu dövüşürken görmüştüm; acımasızdı, hızlıydı ve son birkaç dövüşünde ölümcül nakavt darbeleri indirmişti.

Karşılaşmak istemeyeceğim bir dövüşçüydü. Bazı dövüşçüler vardır ki ringin dışında sizi yerin dibine sokarlar. İşte Jimmy de bu adamlardan biriydi.

Yatağa girip ertesi gün Kitt’i görmekle ilgili çılgın rüyalar görmek ve ellerimi kendime saklamak inanılmaz derecede zor olacaktı.

Sonraki bölüm
App Store'da 5 üzerinden 4.4 puan aldı.
82.5K Ratings
Galatea logo

Sınırsız kitap, sürükleyici deneyimler.

Galatea FacebookGalatea InstagramGalatea TikTok