Dağyarı Sürüsü - Kitap kapağı

Dağyarı Sürüsü

Lora De La Cruz

Dağyarı Sürüsü

SERENA

Bir ay sonra, Serena iki tekerlekli bavulu ve sırt çantasıyla havaalanının cam kapılarından dışarıya adımını attığı anda Montana’nın havasının inkâr edilemez derecede güzel olduğunu fark etti. Ağustosun sıcak sabahları ve görünüşe göre ateş böcekleri ve esintilerle dolu serin akşamları vardı.

Serena, büyükannesi Sabrina ve büyükbabası Tim Grey’in siyah bir Ford kamyonetle yanaştığını gördü. Araba park edildiğinde büyükannesi hızla arabadan inip el sallayarak ona seslendi.

Serena gülümsedi. Büyükannesine sarılırken, “Merhaba büyükanne, hiç değişmemişsin,” dedi.

Tim arabadan inip bavulları bagaja yerleştirdikten sonra torununa kocaman sarıldı. “Bavulların bu kadar mı?” diye sordu.

“Bu kadar büyükbaba. Yanıma sadece yazlık kıyafetlerimi aldım, sonbahar ve kış geldiğinde bir şeye ihtiyacım olursa alışveriş yaparım diye düşündüm. Babam beni buraya göndererek bana borçlandı, parasını istediğim gibi harcayabilirim.”

Tim ile Sabrina kıkırdayıp kamyonete bindi. Serena arka koltuğa geçti.

“Bana biraz şehri gezdirir misiniz?” diye sordu. “Bugüne kadar Yarım Ay’dan hiç uzaklaşmadım, Denver’a bile gitmedim.”

Tim dikiz aynasından Serena’ya baktı. “Elbette evlat, lafı mı olur? Ama geçe kalamayız, sürü bölgesi bir saat uzaklıkta ve akşam yemeği vakti yaklaşıyor. Yaşlı dedenin yemek yemesi gerek. Ayrıca ailedekiler seninle tanışmak için can atıyor.”

Tim kamyoneti çalıştırırken hız limiti aşılmadığı sürece Billings’in Dağyarı Sürüsü’ne arabayla bir saat uzaklıkta olduğunu açıkladı. İnsanların büyük çoğunluğunun hız limitini aşmadığını da ekledi. Ama kurt formunda yolları takip etmek zorunda olmadıklarında şehre yarım saatten kısa bir sürede varabileceğini söyledi.

Büyükannesi ile büyükbabası ona Dağyarı Sürüsü’nde olacağı için ne kadar heyecanlı olduklarını anlattı. Serena, geçen mayıs ayında Gene ile Trina sürüyü aradığında hemen kabul edildiğini öğrendi. Ama sürüdeki gençler büyüyüp taşındığı için sürü evinde küçülmeye gittiklerinden, katlanabilir koltukta uyumak istemiyorsa kuzeninde kalmasının en konforlu olacağını söylediler. Amanda’nın iki odalı bir kulübesi olduğunu ve onun da Billings’te okuduğunu eklediler.

Şehre doğru giderlerken Sabrina, Ana Cadde boyunca sıralanmış mağaza ve restoranların yanı sıra üniversite öğrencilerinin uğrak noktası olan bir kafeyi, farklı bir enerjiye sahip bir kitapçıyı ve birkaç butiği gösterdi. Bir köşeyi döndüklerinde parmağıyla üniversiteyi işaret etti. “İşte orada. Montana Eyalet Üniversitesi!”

Serena’nın nefesi kesildi. “Amma büyükmüş.”

Ardından Dağyarı Sürüsü’ne uzanan dağ yoluna yöneldiler. Arka koltuktaki Serena hâlâ kampüsün büyüklüğünün etkisindeydi. Orada iki yıl boyunca nasıl hayatta kalacağını sorgulamaya başladı.

“Sana bir şey sorabilir miyim büyükanne?”

Sabrina arkasını dönerek torununa gülümsedi. “Elbette canım. Ne istersen.”

Serena derin bir nefes aldı. “İnsanlar nasıl? Aralarına karışmak kolay mı? Bizden haberleri var mı? Sürü bölgesi bu büyük şehre çok yakın… Nerelerin güvenli olduğunu kestiremiyorum. Ya koşmak istersem? Ya da okulda işler planlandığı gibi gitmezse? Ya biri beni öğrenirse?”

Sabrina kıkırdadı. “Sen bunları hiç kafana takma canım. Senin kişisel bir rehberin var. Amanda iki yıldır orada okuyor, bu yüzden biraz uzaklaşıp koşmak istersen gidebileceğin güvenli yerler de dâhil her şeyin haritasını çıkarmıştır. Ayrıca o okuldaki kurt adamlar yalnızca siz değilsiniz, bizim sürümüzden ve komşu sürülerden de birkaç kurt adam var. Seninle ilgili herhangi bir sorun olmayacağından eminim.”

Sabrina tekrar önüne döndü. Dağ yolunda ilerlerken, Serena’nın gerektiğinde yönünü bulabilmesi için yoldaki işaretleri gösterdi.

***

Bir saat sonra şirin bir kulübenin önüne yanaştılar. Tim’in kornaya basmasıyla Amanda koşarak ön kapıdan çıkıp kuzenini görünce ciyakladı. Serena arabadan iner inmez Amanda ona öyle sıkı sarıldı ki neredeyse yere düşeceklerdi.

Tim kıkırdadı. “Dur bakalım, kız bir nefes alsın, Amanda. Babana geldiğimizi haber verir misin? Annenin karşılama yemeği hazırladığını biliyorum.”

Amanda heyecanla olduğu yerde zıplarken ciyaklayarak başını salladıktan sonra sokağın ilerisindeki büyük eve doğru koştu.

Serena büyükannesi ile büyükbabasına döndü. “Heyecanlı biriymiş. Nereye gidiyor? Neden babasıyla zihin bağlantısı kurmadı?”

Tim güldü. “Evet, diğer kuzenlerinin hepsi erkek olduğundan nihayet kız bir kuzeniyle tanıştığı için heyecanlı. Hem yaşıtsınız da. Milo dayın ona son zamanlarda daha sıkı antrenman yaptırdığı için Amanda koşarak gitti. Onun insan formundaki dayanıklılığını artırmaya çalışıyor.”

Serena’nın bavullarını alıp kulübeye götürdü. Serena da hemen arkasından gitti.

Serena, “Peki şimdi ne yapıyoruz büyükbaba?” diye sordu.

Tim sol taraftaki açık kapıyı işaret etti. “Burası senin odan. Bavullarını içeri alabilirsin. Ebeveyn banyosu sana ait, duş almanı öneririm, sonra Amanda döndüğünde hep birlikte sürü evine akşam yemeğine gideceğiz.”

Tim giriş kapısından çıkmaya yeltendiğinde Serena soru sorarak onu durdurdu. “Bir saniye, ne? Neden sürü evine gitmek zorundayız büyükbaba? Hani Elise teyze yemek hazırlıyordu?” Serena ilk gününde sürü evine gideceği için gerilmişti.

Tim omuz silkti. “Sürü evinde hazırlıyor. Ailemiz oldukça büyük. Alfa şu anda yok ama Beta Jackson sürü evindeki küçük yemek odalarından birinde ev sahipliği yapmamıza izin verdi.” Tim dışarı çıkarken, “Yarım saate görüşürüz,” diye seslendi.

Serena odasına girip bavullarından birini açtıktan sonra duşa girdi. Kısa bir süre sonra giyinip saçlarını dağınık topuz yaptı.

Tam o esnada Amanda içeri girip ona bir bardak su uzattı. “Harika, akşam yemeğine gitmeye hazırsın galiba? Bir an önce diğerleriyle tanışmanı istiyorum. Çok heyecanlılar. Annenin son ziyaretinin üzerinden uzun zaman geçti, ona ne kadar benzediğini görünce çok şaşıracaklar!”

Birkaç dakika sonra kapı çaldı. Aileyle tanışmasının vakti gelmişti.

Serena, Amanda, Tim ve Sabrina birlikte sürü evine doğru yürürken, Serena etrafta yürüyen ya da bahçelerinde oyalanan kurt adamları fark etti. Çoğunun Tim’e el salladığını, dedesinin de onlara karşılık verdiğini gördü. Ayrıca bir sürü bakışı ve fısıldaşmayı da kaçırmadı. Annesine olan benzerliğini mi fark ettiklerini yoksa onun yeni gelenlerden biri olduğunu mu düşündüklerini kestiremiyordu.

Yaklaşık beş dakika süren kısa yürüyüşün ardından sürü evine ulaştılar.

Sonraki bölüm
App Store'da 5 üzerinden 4.4 puan aldı.
82.5K Ratings
Galatea logo

Sınırsız kitap, sürükleyici deneyimler.

Galatea FacebookGalatea InstagramGalatea TikTok